Amed’de kitlesel yürüyüş: Kürt dil mücadelesi yaygınlaştırılacak 2025-05-20 17:50:13 AMED – Kürt Dil Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen kitlesel yürüyüşte, Kürt dil mücadelesinin yaygınlaştırılacağı kararının alındığı belirtilerek, “Her yeri Kürt dil okulu haline getirelim” çağrısı yapıldı. Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) ile Amed Kürt Enstitüsü, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla, Şêx Sêid Meydanı’ndan, Keçi Burcu’na yürüyüş gerçekleştirerek, açıklama yaptı. Açıklamaya, kentte bulunan çok sayıda siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, il, ilçe belediye eşbaşkanları katıldı. Şêx Sêid Meydanı'nda bir araya gelen yüzlerce kişi, Kurmancî ve Kurmanckî, "Bıla zimanê Kurdî bibe zımanê fermî û perwêrdeyi yê" pankartı ile "Her der Kurdî, her dem Kurdî", "Bê ziman jiyan nabe", "Seba Kurdkî têkoşîn" ve "Dem dema zimanê Kurdî ye" dövizleriyle yürüyüşe geçti. Ulusal kıyafetleriyle yürüyüşe katılan kadınlar, yürüyüş boyunca def eşliğinde Kürtçe stran seslendirdi. Yürüyüş boyunca sık sık, "Zimanê me rumeta/hebuna me ye", "Jin, ziman, azadî", "Bê ziman jiyan nabe" sloganları attı.   ‘KÜRT DİLİ İÇİN BÜTÜN HAKLARIN ÖNÜ AÇILMALI’   Büyük bir coşkuyla Keçi Burcu’na varan kitle, burada açıklama yaptı. Burada ilk olarak açıklama yapan MED-DER eski Eşbaşkanı Rıfat Ronî, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nı kutlayarak sözlerine başladı. Ronî, “1924’ten bu yana kanun maddeleriyle Kürt dili ve bu ülkedeki bütün halkların dilleri, yasalarla yasaklanmış. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, Kürt dili asimilasyon politikaları, engellemelerle karşı karşıya. Artık Kürt dili de Türkçe dili gibi eğitim dili olmalıdır. Kürtler on yıllardır dili, kimliği, özgür yaşam için mücadele yürütüyor. Nasıl ki, Türkçe dili için bütün yollar açık, Kürt dili içinde bütün hakların önü açılmalı. Kürt halkının isteği; başta Anayasa’nın 42’inci maddesi demokratik yollarla değiştirilmeli ya da Anayasa’dan çıkarılmalı. 42’nci maddede Türkçe dışında hiçbir dille eğitim verilemeyeceği söyleniyor. Bu maddeden sonra ülkedeki bütün diller yasaklamayla karşı karşıya kalmıştır. Her dil bir zenginliktir. Dil olmazsa özgürlük olmaz, özgürlük olmazsa yaşam olmaz. Kürt dili için çalışma yürütenleri saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.     Ardından Kurmancî ve Kurmanckî hazırlanan metin okundu. Açıklamanın Kurmancî’sini Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eşbaşkanı Ruçem Elyakut, Kurmanckî’sini ise MED-DER Eşbaşkanı Şükran Yakut okudu.   Kürt ulusunun insanlığın en kadim halklarından biri olduğunu belirten Ruçem Elyakut, Kürt dilinin de en temel değerlerden biri olduğunu kaydetti. Kürt halkının yüzlerce yıldır yok sayıldığını, kültürünün, dilinin “hunharca” yok edilmeye çalışıldığını dile getiren Ruçem Elyakut, Kürt halkının mücadelesi sonucunda asimilasyon politikalarının başarıya ulaşmadığını vurguladı.   ANADİLDE EĞİTİMİN ROLÜ   Kürt kültürüne ve diline yönelik bu tür çabaların hala devam ettiğine dikkat çeken Ruçem Elyakut, “Resmiyette kabul görmüyor. Bastırma, yasaklama, yok sayılma hala devam ediyor. Kürtçenin eritilmesini, zamanla yavaş yavaş ortada kaldırılmasını istiyorlar. Kürt halkı bu çabalara karşı mücadele edip, izin vermiyor. Kültürümüz ve dilimiz varlığımızdır, kimliğimizdir, hayatımızdır, özgürlüğümüzdür. Anadil eğitiminin önemi ve rolü tartışılmazdır. Anadilinde eğitim görmeyen çocuklar özgüvenlerini kaybederler. Karakterleri zayıflar, günlük yaşamda başarılı olamaz” şeklinde konuştu.   ‘ÇAĞRININ ARKASINDAYIZ’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na dikkati çeken Ruçem Elyakut, “Sayın Abdullah Öcalan'ın 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ da kültür ve anadilin önemine dikkat çekiyor. Bu tarihi çağrının sonuna kadar arkasındayız ve Kürt ulusunun dil, kültür, siyasal, hukuki ve özerklik haklarının önündeki tüm engellerin kaldırılması ve dilin korunması gerektiğini söylüyoruz. Özgür, demokratik ve barışçıl bir toplum kurabilmek için Kürtçenin statü kazanması ve eğitim dili olması gerekmektedir. Kürt ulusunun dil, kültür, siyaset, hukuk ve kendi kendini yönetme hakkı pazarlık konusu değildir. Bu engellemelerin ortadan kalkması ve Kürt dilinin statüye kavuşması, eğitim dili olması gerekiyor ki, özgür, demokratik ve barışçıl toplum inşa edilebilsin.   ÖCALAN’A TECRİT İLE KÜRT DİLİ ÜZERİNDEKİ TECRİT BAĞLANTILI     Bunun gerçekleşmesi için Sayın Abdullah Öcalan’ın barışın ve demokratik toplumun tesisi için özgürce hareket edebilmesi, çalışabilmesi ve üzerindeki tecridin kaldırılması gerekmektedir. Kürt dili, Kürt halkının kimliği, tüm değerleri ve hakları siyasal ve hukuki olarak tanınmalıdır. Anayasada güvence altına alınmalıdır. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit ile özellikle Kürt dili üzerindeki tecridin olmak üzere, Kürt ulusunun bütün değerleri üzerindeki tecridin doğrudan ilişkili olduğunu biliyoruz.”   ‘MÜCADELE YAYGINLAŞTIRILACAK’   Kürt dilini koruma ve geliştirme mücadelesini her zamankinden fazla büyütüp, yaygınlaştıracaklarını sözlerine ekleyen Ruçem Elyakut, Kürt dili mücadelesini, “Kürtçe statü, Kürtçe eğitim” şiarıyla farklı bir boyuta taşıyacaklarını kaydetti. 4 Mayıs ile 1 Haziran tarihleri arasında Kürt Dil Bayramı kapsamında eylem ve etkinlikler gerçekleştireceklerini belirten Ruçem Elyakut, yapacakları çalışmalara dair şu aktarımlarda bulundu: “Kürtçe yürüyüşler, kitlesel duyurular, bildiri çalışmaları, Kürtçe pankart ve billboard çalışmaları, halkla ve tüm kurumlarla Kürtçe toplantılar, forumlar, halk kürsüleri, Kürtçe çadırlar, Kürt alfabesinin öğretilmesi, şiir okuma, hikâye anlatma ve şarkı söyleme programları, tiyatro, Kürtçe kitap fuarları, paneller, sempozyumlar, çalıştaylar, konferanslar, partiler, konserler, tartışmalar, çağrılar ve çağrılar, dijital alanda çeşitli etkinlikler, yerel yönetimler/belediyeler himayesinde programlar, Meclis'teki programlar, diplomatik faaliyetler vb. konularda eksiksiz ve kapsamlı bir plan hazırlamıştır. Özellikle Kürt statüsünün, Kürtçe eğitimin, Kürtçe'nin önündeki tüm yasal ve fiili engellerin kaldırılmasının, Kürt özgürlüğünün ve hürriyetinin toplumun ve yaşamın her alanında sağlanmasının, her yerde Türkçeleşmiş tüm Kürt yer adlarının ve eşyalarının iade edilmesinin talebinin gerçekleşmesi için mücadeleyi yaygınlaştıracağız.”   ‘HER YERİ KÜRT OKULU HALİNE GETİRELİM’   Ayrıca, Kürdistan genelinde ve Kürtlerin yaşadığı her yerde Kürt dilinin örgütlenmesi ve öğretilmesi konusunda farkındalık çalışması yürüteceklerini dile getiren Ruçem Elyakut, tüm Kürtlere ve demokratik kitle örgütlerine, kurumlarına çağrıda bulunarak, “Gelin, tüm Kürtler, Kürt dili etrafında ulusal birliğimizi kuralım; Her günü Kürtçe Dil Bayramı kutlaması yapalım. Kürt dilini koruma ve geliştirme mücadelesini her zaman ve her yerde yükseltmek ve yaygınlaştırmak, Kürtçeye tüm toplumsal ve yaşam alanlarında statü kazandırmak, onu eğitim, mücadele, çalışma, iletişim ve yaşam dili haline getirmek; her evi, her köyü, her sokağı, her mahalleyi, her kampı, her çevreyi Kürt okulu, üniversitesi haline getirelim” dedi.   Açıklama alkış ve zılgıt eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.