223 işçi direnişte: Barışı sabote eden anlayışı kabul etmiyoruz 2025-09-24 19:29:07   WAN - Kayyım tarafından işten çıkarılmalarının süreç karşıtlığı olduğunu vurgulayan 223 işçi, "Barışı sabote eden bu anlayışı, bireyleri ve pratiği asla kabul etmiyoruz" dedi.    Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve DİSK Genel-İş Wan Şubesi öncülüğünde 223 işçinin "İşimizi geri alacağız" şiarıyla başlattığı direniş, 56’ıncı gününde devam etti. “Emeğimizi alana kadar alanda olacağız! İşçiler dönecek kayyım gidecek” şiarı ile eylemlerini sürdüren işçiler, yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eylemde sık sık, “Hırsız kayyım Wan’dan defol”, “Kayyım gidecek işçiler kalacak” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı. Eyleme işten çıkarılan emekçilerin yanı sıra, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ilçe belediye eşbaşkanaları,  DEM Parti Milletvekili Gülderen Varlı ve çok sayıda yurttaş katıldı.   Açıklama metnini işten çıkarılan Remziye sezgin okudu. İktidarın kayyım atama uygulamalarının, yerel demokrasiyi yok saymakla kalmadığını, aynı zamanda işçilerin iş güvencesini de ortada kaldırdığını ifade eden Remziye Sezgin, “Belediyede kayyım tarafından gasp edilince yapılan ilk iş emekçilerin hedef alınması, hukukun hiçe sayarak, işçilerin açlığa ve sefalete mahkûm edilmesi buna örnektir. Kayyım gaspı bu halkın geleceği olan üniversite giden öğrencilerin burslarını iptal eden bir zihniyettir. Biraz vicdan, bu öğrencilerin bile burs paralarına göz diktiniz. Gaspçı genel sekreterinin kendini hukuk üstü görerek işçi kıyımı yaptığının 56’ıncı günü” dedi.   ‘SÜRECE AÇIKÇA SABOTAJDIR’   223 işçinin işten çıkarılıp binlerce insanın mağdur edilmesinin siyasi ve ırkçı yaklaşımlardan kaynaklandığını söyleyen Remziye Sezgin, işten çıkarmalara arşiv soruşturmaların gerekçe göstertildiğini ifade etti. Remziye Sezgin, şöyle devam etti: “Hukukun, mahkemenin hak verdiği insanların çalışıp çalışmayacağına karar verme yetkisi bir memurun inisiyatifinde gelişmiş ise hukuk ayaklar altına alınmaktadır. Ismarlama gelen genel sekreter bu işçilerin ve ailelerinin vebalini almış hak, hukuk, adalet esprisini kişisel hırslarına kurban etmiştir. Faşizan tavır ve söylemler Ulaş Akhan’ın belediye yönetmeye değil, kimlik üzerinden siyasete soyunduğunu göstermektedir. Bu tavır ve pratik bizler için aynı zamanda Barış ve Demokratik Toplum sürecine, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi komisyonunun çalışmalarına açıkça sabotajdır, süreç karşıtlığıdır. Barışı sabote eden bu anlayışı, bireyleri ve pratiği asla kabul etmiyoruz.”   Açıklama, slogan ve alkışlar ile son buldu.