Dil çalıştayının son oturumu yapıldı: Kürtçe yayın kültürel bir sorumluluktur 2025-10-16 17:08:42   WAN - “Kürt dil mücadelesi için strateji ve politikalar çalıştayı”nın son oturumunda Kürtçenin basın, yayıncılık, hukuk ve diplomasi ile olan politikası konuşuldu. Ajansa Welat Muhabiri Önder Akbulut, “Kürtçe yayın yapmak siyasi bir tercih ve kültürel bir sorumluluktur” dedi.    Kürt Dil Kurumları tarafından düzenlenen ve Demokratik Kurumlar Platformu (DEKUP) tarafından desteklenen “Kürt dil mücadelesi için strateji ve politikalar çalıştayı”nda “Di têkoşîna ji bo ziman Kurdî de rista çapamenî û Weşangerî/ Kürt dil mücadelesinde basın ve yayıncılık alanı”nda sunumlar yapıldı.   KÜRT BASIN TARİHİ   Kürt basın tarihini anlatan DFG üyesi Hülya Baytur, “Kürt basınının tarihi yalnızca gazetecilik tarihi değil; aynı zamanda dil, kimlik ve direniş tarihidir. 1898'de Kahire'de yayın hayatına başlayan deneyim, sömürge sınırlarını aşan bir bilincin yaratılmasıdır. Sürgünde yazılmış, matbaalarda gizlice basılmış, bazen bir mektubun kenar boşluklarında gizlenmiş olsa da her zaman direnmiştir. Gazeteciliğimiz yalnızca bir haber ifadesi değil, bir varoluş ifadesidir. Kürtçe yayın yapmak siyasi bir tercih ve kültürel bir sorumluluktur. Kürt kadınlarının basındaki rolü habercilik veya yazarlığın ötesindedir; ulusal kimlik ve toplumsal cinsiyet mücadelesini yürütürken aynı zamanda tarihsel bir misyon da üstlenirler. Kürt kadın gazeteci ve yazarlar, basını bir mücadele alanı ve seslerini duyurmak için bir platform olarak kullanıyorlar. Çatışmalara, baskılara, gözaltı ve tutuklamalara rağmen Kürt kadın gazeteciler sahadan çekilmemiş, gerçeği kaydetme, ortaya çıkarma ve kamuoyuna iletme görevini üstlenmişlerdir. Bugün de bu görevi yerine getirmeye devam ediyorlar” dedi.    ‘BASIN, DİLİN TOPLUMSAL VARLIĞINI GÜÇLENDİRİR’   Basının dil için rol ve misyonuna ilişkin konuşan Ajansa Welat Muhabiri Önder Akbulut, “Bizim okullarımız olmayabilir ama bizim dilimizi öğreneceğimiz bir özgür basınımız var. Kürtçe yayın yapmak siyasi bir tercih ve kültürel bir sorumluluktur. Dil sadece bir iletişim aracı değildir, aynı zamanda bir halkın düşünce ve duygu tarzıdır. Kürt gazeteciler kendi dilleriyle bu geleceği inşa ederler. Basın dilin toplumsal varlığını güçlendirir. Özgür basın ayrıca dili toplumsal katılım için bir platform haline getirir. Özgür basın, egemen dil ve sisteme karşı alternatif bir bilinç yaratır. Medya sayesinde dil artık evin duvarları arasından çıkmış, politik ve kültürel bir dil haline gelmiştir. Kürtçe medya çalışmalarını sürdürmek, bir halkın dilini korur, geliştirir ve özgürleştirir” dedi.   KÜRTÇE YAYINCILIK   Ardından Kürtçe yayıncılık alanında İstanbul Kürt Araştırmaları Derneği Eşbaşkanı Remziye Alparslan, sunum yaptı. Yayıncılığın en önemli noktasının dil konusu olduğunu söyleyen Remziye Alpaslan, “Kürtçe yayıncılık aynı zamanda dille karşı toplumsal bir etki yaratır. Demokratik bir toplumun yaratılmasında yayıncılık önemli bir noktadır. Kürtçe yayıncılık için strateji belirlenmesi çok önemlidir. Bundan sonra yayınların bir araya gelerek bir politika oluşturulması gerekiyor. Ama bunun için Kürtçe yayıncılığın desteklenmesi çok hayatidir. Önemli konulardan biri de Kürtçe kitapların herkese ulaştırılması gerekiyor. Şuan bunun zorlukları var ama bunun aşılması için çalışmaya ihtiyaç var” diye anlattı.   ‘OKUR KİTLESİ AZALIYOR’   Daha sonra yayıncılar alanını ile ilgili konuşan Qahir Bateyî şunları dedi: “Yaklaşık 40 Kürtçe yayınevi var. Tüm bunlar iman gücü ile ayakta kalıyor. Yayıncılar Kürtçe için ellerinden gelen her türlü çabayı gösterir. Ama bu çabaya karşı maalesef okur kitlesi artmıyor. Özellikle gençler okuma alışkanlığından gittikçe uzaklaşıyor ve bu yayıncılığı çok etkiliyor. Yayıncılığın bilinç oluşturma açısından çok önemli bir görevi var. Bu bilinç de Kürtçe ve Demokratik ulus bilincidir.”   Son olarak konuşan Mahmut Güleycan ise, “En eski edebiyat Kürtçedir. Bunu Mem û Zîn’den görebiliyoruz. Dil okumakla ancak ilerler. Bizim en önemli çalışmamız bundan sonra okutmaktır. Biz okutmadıkça dilin kullanımı azalır. Medyada da aynı durum söz konusu” dedi.    HUKUK VE DİPLOMASİ TARTIŞILDI   Çalıştayın son oturumunda ise “Kürtçede hukuk ve diplomasi” konusunda sunumları yapıldı.    Hukuk alanında anlatım yapan Avukat Ali Şapkacı, “Hukuk her yerde insanların hak arama aracı iken Kürdistan’da hukuk insanların tüm özgürlüklerini kısıtlama aracı olmuştur. Bizim artık hukuk alanında Kürtçe her türlü çalışmayı yapacak durumdayız” derken Avukat Mustafa Oktay ise Kürtçe hukuk literatürü ile ilgili komisyonun önerilerini sundu. Yine İHD Wan Şubesi Eşbaşkanı Mehmet Salih Eşbaşkanı Salih Coşkun da insan hakları ve dil ilişkisini anlattı.    Son olarak Remzi Azizoğlu da Kürtçe diplomasi konusunda önerilerini sundu.