Şırnak’ın Silopi ilçesine bağlı Dicle Mahallesi’nde 23 Ağustos 2019’da Dicle Elektrik Dağıtım Şirketi A.Ş. (DEDAŞ) ekipleri tarafından mahallede açılan çukurların oluşturduğu tehlike nedeniyle Silopi Belediyesi’ne bağlı bir ekip, DEDAŞ ekiplerine uyarıda bulundu. Uyarı üzerine DEDAŞ ekipleri ve polisler belediye çalışanlarına saldırdı. Polisin biber gazı kullandığı saldırıda darp edilen ve yaralanan Silopi Belediyesi Fen İşleri Müdürü Şeyma Ürper'e, gittiği hastanede darp raporu verilmedi. Polislere darp raporu verilirken, Ürper gözaltına alındı. 

 

Ürper hakkında “Tehdit, kasten yaralama, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla dava açıldı. Ürper hakkında açılan davanın 4'üncü duruşması, 25 Mart’ta Silopi Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

 

‘İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTEDİLER’ 

 

Duruşma öncesi yaşananlara bir kez daha tepki gösteren Ürper, DEDAŞ’ın mahallede açtığı çukurların insanların hayatını tehlikeye attığını ve kapatılması için bir çok kez DEDAŞ ile görüşmek yaptıklarını anlattı. Ancak ekiplerin çukurları kapatmamakta ısrar ettiğini ifade eden Ürper, olayı şu sözlerle anlattı: “2018 yılında DEDAŞ ve Silopi Belediyesi kayyumu tarafından imzalanan bir protokol gereği DEDAŞ alt yapı çalışmaları yapıyordu. Fay hatlarının yeraltına alınması ve sayaçların dışarı çıkartılması çalışmasıydı. Benim o süreçte işe iadem yapılmıştı. İşe iadem yapıldıktan sonra protokole ilişkin hukuki süreci başlattık. Fen İşleri olarak harap edilen cadde ve sokakların onarılmaması nedeniyle defalarca yazılı ve şifahi olarak DEDAŞ’ı uyardık. Bazı yerler kazılıyordu ve günlerce öylece bırakılıyordu. İnsanların can ve mal güvenliği tehlikeye atılıyordu. Yolların onarılması için defalarca görüşme yaptık. Sonuç alamadık. Biz de protokollerinin askıya alındığını ve tekrar bu çalışmalar bitikten sonra protokol ile ilgili ikinci bir defa görüşme yapacağımıza dair bir yazı yazdık. Yazıya rağmen çalışmaya devam ettiler. Çalışmaya devam etmeleri resmi bir kurumu itibarsızlaştırmaktı. Çalışma yaptıkları sahaya gittik. Elimizdeki yazıyı ve protokoldeki sorunları anlatırken kolluk kuvvetleriyle beraber bizim onları durdurmamıza engel oldular.”

 

VALİLİKTEN TALİMAT!

 

Bütün itirazlara rağmen DEDAŞ’ın çalışmalarını durdurmadığını söyleyen Ürper, “Oradaki kolluk kuvvetlerine, DEDAŞ’ı bu konuda uyarmak gibi bir yetkimizin olduğunu protokolün karşılıklı olmazsa bile protokole aykırı maddeler varsa tek taraflı fes edilebileceğini söyledik. Ancak kolluk biz, ‘valilikten talimat var. DEDAŞ firmasının çalışması ve onları korumak için geldik’ dediler” diye aktardı. 

 

DOKTOR RAPOR VERMEDİ 

 

Burada DEDAŞ ve polislerin kendilerine gazlı müdahalede bulunduklarını ifade eden Ürper, “Bilinçli olarak hedef gösterildim. Polis biber gazını direk yüzüme sıktı. Yüzüm yandı ve ilerlemeye arabaya binmeye çalışırken, tazyikli su ile tekrar müdahale ettiler. Ben o esnada yere düştüm, dizlerimden yaralandım. Personel arkadaşlar beni arabaya bindirip belediyeye getirdiler. Belediyede biraz dinlendikten sonra, darp raporu almak için hastaneye gittim. Bana rapor verecek olan doktor, polisler tarafından ayrı bir odaya alındı. Doktora baskı uygulandı. Doktor da o halime rağmen, rapor vermedi” şeklinde konuştu. 

 

GÖZALTINA ALINDI 

 

Hastanede polisler ve doktor ortaklığında bir senaryo hazırlandığını belirten Ürper, “Biz orada otururken, 2-3 polis memuru pansuman odasına girdi. Bir tane polisin kafasına bant sararak geri çıkartılar. Gözümüzün önünde sapa sağlam giren polisin kafasını yarmışım gibi bir izlenim yaratmaya çalıştılar. Ben o polisin kafasını kırmışım gibi orada gözaltına alındım. Benim hakkımda yalan beyan ve iftirada bulundular. Daha sonra serbest bırakıldım” diye belirtti.

 

‘MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM’ 

 

Sonuna kadar hukuki mücadelesini sürdüreceğini belirten Ürper, “Bu konunun hukuki süreci devam ediyor. 3’üncü duruşma görülecek. Bana biber gazı sıkanlardan da ve bu iftirayı atanlardan şikayetçiyim. Bu konunun takipçisi olacağım. Durmak yok, yılmak yok bir kadın olarak mücadelemi sürdüreceğim” dedi.