Uçar: Tecride karşı mücadeleyi toplumsallaştıracağız
Akın: Yeni anayasa tartışmalarının dışında kalmayacağız

img
İSTANBUL - Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı mücadeleyi toplumsallaştıracaklarını belirtirken, Eşsözcü İbrahim Akın ise yeni anayasa tartışmalarının dışında kalmayacaklarını söyledi. 
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eşsözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın, İstanbul’da bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Eşsözcüler gündemdeki “Yeni Anayasa, Kürt sorununun çözümü, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılar ile yerel seçime” dair gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
Yeniden yapılanma sürecinde toplum ve çeşitli kesimlerle kurduğunuz temaslarınız sonucu ortaya nasıl bir tablo çıktı ve bu tablo genel kongrenize nasıl yansıyacak?
 
İbrahim Akın: Yenilenme sürecine yönetim değişikliği, eşbaşkanlık değişimi olarak bakmıyoruz. Bir politik değişim süreci olarak anlamak, kavramak, ihtiyaçlarını görmek ve yeni dönemin ihtiyacına göre de yeni siyaset kurmak olarak bakıyoruz. Bununla ilgili karar tasarımız içerisinde bir kısım örgütsel yenilenmenin adımlarını attık. Örneğin, yerel seçimlerde aday belirleme süreçleriyle ilgili en geniş demokratik katılım süreçlerini yapmadan bu aday belirleme süreci yapmayacağız. Yerel yönetimlerle ilgili bütün halkın katılabildiği, doğrudan insanların sözünün katılabildiği bir süreci işleteceğiz. Bir ön seçim sonrası aday belirleme pratiklerini belirleme konusunda karar tasarımız var. Doğrudan katılım süreçleri de yapacağız. Kendi içimizdeki yönetim seçimlerini, eşbaşkan seçimlerinin örgütsel mekanizmalarını da tartıştık. Bununla ilgili de bir kısım değişiklikler yapmaya çalışıyoruz. Ama önümüzdeki dönem daha somut olarak bu değişikliklerin programlanmasını, planlanmasını yapmayı düşünüyoruz.
 
Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kendimizi sistem içi olmayan bir parti olarak tarif ediyoruz. Bu sistemle en etkili mücadele eden parti olarak tarif ediyoruz. Toplumsal gerçekliği hala çok canlı olan ve bunun üzerinden siyaset yapan bir parti geleneğimiz var. En çok açığa çıkan başlıklar bürokrasinin gereğinden fazla parti içinde yer edinmiş olması, halkla birlikte inşa edilmiş bu paradigmanın kendisinin aslında halktan uzaklaştığı eleştirisi vardı. Dolayısıyla bir geri dönüş yaşadık aslında. Partiyi birlikte kurduğumuz halkımızla birlikte süreci yeniden ele aldık. Hem yerel seçimler bağlamında hem partide görev alma bağlamında hem de partide karar alma süreçlerinde bunun yansıması çok olumlu olacak. Çünkü halkımızla bir ‘helalleşme’ yaşadık. Demokratik siyasetin tasfiye edildiği bir dönemdeyiz. 7 Haziran seçimlerinin Türkiye siyasi hafızasında çok demokratik miras olduğunu düşünüyorum. Yükümlülüğünü aldığımız yüzyıllık değişimin en belirgin toplumsal ve siyasal tablosu buydu. Ulus devletten başka bir gerçeklik Türkiye’ye gelmez sözünün duvarlarının çatladığı bir zaman dilimi yaşadık. Sonrasında iktidarın ve devletin attığı her adım demokratik siyasetin tasfiyesine dönüştü. Geldiğimiz noktada bizim de pusula olarak gördüğümüz HDP paradigmasını yenememiştir devlet ve iktidar. Bir anlamda “Çöktürme Planı” ile derdest edeceği bir toplumsal ve siyasal gerçeklikle hala mücadele eden bir devlet aklı var. Biz bu paradigmanın daha güçlü sahiplenileceği bir kongre ile yeni döneme gireceğiz.
 
Yeni anayasa tartışmaları var. Kürt sorunu çözülmeden ve “çözüm sürecinin” aktörlerinden PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmadan yeni bir anayasadan bahsetmek mümkün mü?
 
 
AKP’nin yürüttüğü şiddet, bir anlamda toplumun bütün taleplerine bir darbe niteliği taşıyor. Bunun üzerinden bir anayasa yapmaya çalışıyor. Anayasa yapmanın ruhu bile istenilen demokratik anayasaya zemin vermeyecek.
 
Çiğdem Kılıçgün Uçar: Anayasa bir ruha da tekabül ediyor. 1921 Anayasasına dönüp bakmakta fayda var. İki tane önemli nokta var burada. Birincisi muhtariyet, ikincisi Türkiyelilik tanımı. Bunların her ikisinin reddedildiği bir süreç yaşıyoruz. Ve sonraki süreçlerde darbesiz anayasa yapım süreçlerinin olmadığını biliyoruz. Peki biz bugün içinde yaşadığımız durumu bir darbe olarak tanımlayabilir miyiz, evet. AKP’nin yürüttüğü şiddet, bir anlamda toplumun bütün taleplerine bir darbe niteliği taşıyor. Bunun üzerinden bir anayasa yapmaya çalışıyor. Anayasa yapmanın ruhu bile istenilen demokratik anayasaya zemin vermeyecek. Türkiye’nin demokratik yeni bir anayasa ihtiyacı çok acil. Bu gündem seçim malzemesi yapılmayacak kadar kıymetli. Seçim sonuçlarından nicelik olarak yüzde 48 olarak görünen bir tek adam rejimine karşıtlık var, bize göre bu nicelik yüzde 48’in çok üzerindedir. Ve bu niceliğin katılmadığı bir anayasanın toplumsal, siyasal ve demokratik gerçeği tartışmaya açık. Demokratik anayasanın yapımını zorlayan ve bunun öncüsü olacak pozisyonda olmak zorundayız. Biz bu anlamda demokratik bir anayasanın gerçekleşmesi için sorumluluk aldığımızı biliyoruz. Aslında demokratik değerlere çekmeye çalışacağız. Ne kadar başarabilmemiz ne kadar toplumsallaşması ile alakalı. Bunun çabası içinde olacağız.
 
İbrahim Akın: Anayasa tartışması AKP’nin bir taraftan geniş toplumsal destek alma çabası öbür taraftan da demokratik siyasal hayata alan açma değil de, daha çok diğer muhalefeti sıkıştırma üzerine kurgulandı gibi görünüyor. Kendisine bir alan açmak istiyor. Bu ülkede bir anayasa ihtiyacı var ancak demokratik bir ortam olmadan da doğru bir tartışma zemini sağlanmadan da herkesin eşit tartışma sürecine katılamadığı bir yerde demokratik bir anayasa olamayacağını söylemiştik. Bu nedenle yol temizliği fikriyatımız zaten vardı. Bu yol temizliği de, mevcut bütün otoriter uygulamaların kaldırılmadığı sürece de anayasa yapılmasının mümkün olmadığını söylüyoruz. Niyetlerinin şu andaki saray rejimini inşa etmek bakımından önlerindeki engel olarak gördükleri mevcut yasaları kaldırmak üzere bir anayasa tartışması yaptıklarını tahmin ediyoruz.
 
2013-2015’te yaşanan süreç açısından bakıldığında bu ülkede demokratik bir ortam sağlansa, meclis çalışsa, bütün partilerin Kürt sorunu başta olmak üzere tartışabildiği, çözüm üretebildiği bir ortam sağlansa zaten doğal olarak bu inisiyatif sağlanmış olacak. Ama bu konuda Kürt sorununu, tecridi dillendiren herkesin gözaltına alındığı bir ortamda bunlara bağlı olarak olamayacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla anayasa tartışmasının dışında değiliz, önümüze geldiğinde bu tartışmayı biz yapacağız. Bizi ilgilendirmez gibi bir tutumumuz yok. Bu tartışmaya sonuna kadar katılacağız, bu konuda alternatiflerimizi sunacağız. Ancak öncelikle demokratik bir ortam sağlanmadan demokratik bir anayasa yapılamaz diye düşünüyoruz.
 
Demokratik bir ortam nasıl sağlanır? Buna dair somut projeleriniz, planlarınız var mı?
 
Çiğdem Kılıçgün Uçar: Demokratik zeminin sağlanabileceği bir süreci Türkiye 2013-2015 aralığında deneyimledi. Bir müzakere, diyalog aracı olan siyasetin kendisini bir çatışmacı ortama dile dönüştürmüş durumda. Bizim açımızdan en kıymetli veri, bu toplumda hala demokratik değerler mevcut. Üstünde ciddi bir yargı sopası, bir baskı var AKP-MHP üzerinden. Bunu azaltarak bu zemini oluşturabiliriz. Bunun içinde bütün mücadele alanlarının yan yana gelmesi lazım. En iyi yapabileceğimiz şey kendi mücadele hikayemizi, paradigmamızı bütün toplumsal kesimlere anlatmak ve bütün mücadelelerin sahiplenmesi gerektiğini anlatmak gerekiyor. Bunu başarabilir miyiz, başarabiliriz.  
 
Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılar, bu sorumluluk almayan akıl hem Türkiye hem de Türkiye dışında yaşayan Kürtlere savaştan başka bir seçenek yok algısını dayatmaya çalışıyor. Türkiye’de HÜDA PAR ile Güney’ deki Barzanilerle kurmuş olduğu ittifakın kendisi, Kürtlerin yüzyıllık varlığını, değerlerini yok sayan bir tutumla ilerlemeye devam ediyor. AKP seçime giderken özellikle savaş baronlarına bir söz verdiğini biliyoruz. Ürettiği İHA ve SİHA şirketlerinin büyük bir bölümünün AKP elinde olduğunu biliyoruz. Oluşacak bir barış ortamının kendisi AKP gibi bir iktidar aklının yokluğu anlamına gelecek. İfade edilen bekanın kendisinin toplumsal bir beka olmadığını anlatmakta biz zayıf kaldık. Bu beka AKP-MHP’nin kendi bekasıdır. Ama bekayla devlet bekasının ne kadar uzlaştığı meselesi de soru olarak masada duruyor. İnsanların bir arada yaşamasının önünde bu iktidar dışında bir engel olmadığını anlatmayı başardığımız andan itibaren hem AKP hem ulus devletin kendisi daha çok zayıflayacak ve yollar bulunacak.
 
Yerel seçimlerde nasıl bir yol izleyeceksiniz? Kayyım tehdidi var buna dair alternatif bir yol izleyecek misiniz? Batıda bir ittifak olacak mı?
 
İbrahim Akın: AKP, yerel  seçimlerde İstanbul başata olmak üzere kaybettiği yerleri tekrar kazanmak, merkezle yerel arasındaki bağı tekrar güçlendirmek istiyor. Biz iki yere odaklanmış durumdayız. Bir tarafıyla Türkiye’deki demokratik siyasetin korunması öbür tarafıyla kayyım politikasının bertaraf edilmesi meselesi bizim için temel problem. Biz seçimlerde bu kayyım siyasetinin gayri meşru olduğunu bütün dünyaya duyurmak ve bütün halkın katılımıyla kendi iradesine sahip çıkmasını sağlamak için her türlü katılım yöntemiyle siyasi görüşleri ne olursa olsun herkesin katılacağı bir çalışmayla, onların belirlediği ön seçimler sürecinden geçen adaylaşma süreciyle bu meseleyi bertaraf etmek istiyoruz. Sonuç olarak hedefimiz şu: Halkın iradesinin doğrudan katıldığı, halkla devlet arasında bir tartışmanın mücadelenin ortaya çıkarıldığı meselenin sadece bir partiyle sınırlı olmadığının yaratılması gerekiyor. Bu konuda bir çalışmamız var. Geniş katılımla bu tartışmayı yapacağız. Meclis üyesinden, eşbaşkanların seçilmesine kadar bütün pratikleri genel kongremiz sonrasında en büyük hedefimiz olacak. AKP’yi Kürdistan coğrafyasında bir kez daha mağlup etmeye, kendi siyasi iradesine sahip çıkan bir halk iradesinin açığa çıkarılmasını sağlayacağız. Dolayısıyla kayyum politikasının tekrar edilmemesini sağlayacak bir atmosferin yaratılmasının da gerekli olduğunu düşünüyoruz.
 
Batı yakasındaki tartışma 2019 yılında farklıydı. Bugün biraz daha farklı boyutları var. Bizim dışımızdaki dinamiklere bakıldığında ortak hareket etme şansları zayıf görünüyor. Biz bu durumu biraz yerellerin durumu ile beraber konuşacağız. Kararlaşmamızı da genel kongreden sonra yerel seçimlerle ilgili konferans yapacağız. Bunu da bütün katılımlarla birlikte değerlendireceğiz. Eğilimleri, kararlaşmaları orada çıkaracağız. Sonra da yeni dönemin yönetimi planlamada görev üstlenmiş olacak.
 
Meclis’te aynı zamanda muhalefete, sivil toplum örgütleri, aydınlar ve çeşitli kesimlere de Kürt sorununun çözümü için aktif rol alma çağrısında bulundunuz. Bu çağrı düzeyinde mi kalacak, yoksa girişimleriniz olacak mı?
 
 
 Hakan Fidan’ın yapmış olduğu açıklamaya bugüne kadar sessiz olan ülkeler, AB, AP… Yani sivilleri açık açık hedef alacağını ifade eden bir dışişleri bakanı var. Bu dış işleri bakanı Kürt sorununa dair müzakere tartışmaları yürütüldüğünde işin merkezinde olan bu meselenin çözümü için en çok çaba içerisinde olduğunu iddia eden bir kişiydi. Savaş karşıtlığını yüksek sesle ele almak durumundayız.
 
Çiğdem Kılıçgün Uçar: Demokratik bir Türkiye için Kürt sorunun çözümü, Kürt sorunun çözümünde ön adım olarak ta tecridin kaldırılması gerekiyor. Biz tecrit meselesinin kendisini sadece İmralı’da Sayın Öcalan’a uygulanan bir politika olmaktan çıkıp bir hukuksuzluk olarak yaşanmasından Türkiye’de bir rejim haline geldiği tespitini uzun bir süredir yapıyoruz. Bu mücadeleyi daha toplumsallaştırmanın yol ve yöntemini arayacağız. Türkiye’de aslında kalıcı bir barışın gerçekleşmeyeceğine dair tek akıl devlet ve iktidar aklıdır. Çünkü 2013-2015 yılında devletin tanımladığı “terör, terörist” kavramından barış elçisi kavramına yükselen bir Abdullah Öcalan gerçekliği var. Tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın Kürt sorunun çözümünde nasıl bir rol ve muhatap olabileceği konusunda toplumun, O’nun gerçek kimliği ile tanışmasına dönük bir ihtiyaç ciddi anlamda duruyor. Yalnız geldiğimiz aşamada şöyle bir sıkıntı ile karşı karşıya olduğumuz kesin: Bu mesele sadece Kürtlerin gündemi ve etrafındaki demokrasi güçlerinin gündemi gibi. Ama biz bunu toplumsal gündem yapmak durumundayız. 2013-2015 yıllarının toplumsal refahını, uzlaşısını yan yana gelme biçimini hatırlatmakta fayda var.
 
Türkiye’de Kürt sorunu ‘yoktur’ diyenlere bir örnekle anlatmak isterim: Kurucu kongrelerinden birisi olan 1919 yılındaki Erzurum Kongresi kıymetli bir yerde duruyor. Kürtlerin katılımı ile varlığı ile hayat bulan bir kongre bu. Aradan yüzyıl geçti. Biz 1 Eylül tarihinde ve ondan önceki yıl 29 Ağustos tarihinde iki gerilla cenazesi için Erzurum’a gittik. Yani 1919’un kuruculuğundan ve Kürtlerin varlığından bugün Kürt halkının evlatlarının cenazelerinin kutularda gönderildiği bir Erzurum gerçekliği var. Kürt sorunu yoktur diyenlere verilebilecek en iyi cevap bu. Bu gerçekliği toplumsallaştırma konusunda zayıflıklarımız var, iktidar bunun önünde çok ciddi engel. Bunun oluşabileceği her zeminde devletin-iktidarın attığı ilk adım sınır dışı operasyonlar oluyor. Kürt düşmanlığı konusunda AKP içerideki ittifaklarını tükettiği için dışarıdan ittifak arıyor. Bir bölgesel güç olma arzusuyla Türkiye’nin kurucu unsuruna, Türkiye’nin demokratik geleceğine cevabı Türkiye içinde veremediği için sınırdışı operasyonlarla veriyor.
 
Hakan Fidan’ın yapmış olduğu açıklamaya bugüne kadar sessiz olan ülkeler, AB, AP… Yani sivilleri açık açık hedef alacağını ifade eden bir dışişleri bakanı var. Bu dış işleri bakanı Kürt sorununa dair müzakere tartışmaları yürütüldüğünde işin merkezinde olan bu meselenin çözümü için en çok çaba içerisinde olduğunu iddia eden bir kişiydi. Savaş karşıtlığını yüksek sesle ele almak durumundayız. Bu konuda en önemli görevlerden biri biz Meclise çağrıda bulunduk ama muhalefetin sessizliği bu meselenin kendisini büyüten bir yerde duruyor. Mesele Kürt sorunu olduğunda aynı hizaya gelen bir muhalefet var. Dolayısıyla muhalefetin sorumluluğu çok tarihsel. Ama bir tercihini yaptı. Bir değişimi, dönüşümü, ortak yaşam iradesini esas almak yerine AKP politikalarına tabi oluyor. SİHA neden Kuzey ve Doğu Suriye’yi bombalıyor demek yerine “Biz neden SİHA’ların düşürüldüğünü başka ülkelerden öğreniyoruz” diye soran bir muhalefet ile karşı karşıyayız.
 
MA / Diren Yurtsever
 

Diğer başlıklar

01/04/2024
23:50 Akça: Bedlîs’in kazananı DEM’dir
23:49 İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına saldırdı: 7 ölü
23:35 Akdeniz ve Mêrdîn’de DEM Parti’nin başarısı kutlandı
22:49 Cizîr’de zafer halayı çekildi
22:32 Mûş’ta on binlerin katılımıyla zafer kutlaması
20:29 Muhtarlık kavgasında yaralanan kişi hayatını kaybetti
20:24 Tahliye edildikten sonra kaybedilen mültecinin işkence görüntüleri ailesine gönderildi
19:23 Yangına müdahale eden 3 itfaiye personeli yaralandı
18:52 DEM Parti, Hezro’da sonuçlara itiraz etti
18:27 Yeniden Refah Partisi'nden erken seçim çağrısı
17:03 Eğitim Sen’den cinsel şiddet failinin serbest bırakılmasına tepki
16:57 Cizîr'de 10 gündür kayıp olan çocuktan haber yok
16:43 KESK’ten 1 Mayıs’ta Taksim’de buluşma çağrısı
16:41 DEM Parti'den AKP'li Yarka'ya: Adın tarihe 'hırsız' diye geçecek
16:30 Eşbaşkanlık ile kadın temsiliyeti arttı
16:13 Gêl eşbaşkan adayı: AKP burada kazanmadı
16:12 Birçok kentte coşkulu seçim kutlaması
16:09 Koçyiğit: Qers’te sandıklara kayyım atandı
16:03 Çêrmûg sonucuna itiraz
15:59 'Taşımalı' askerler Qers’ten ayrılmaya başladı
15:43 Adalet Nöbeti'nde 4 Nisan kutlaması
15:40 DEM Parti MYK’si 3 Nisan’da toplanacak
15:13 Sevk ve hasta tutsağın tahliyesi için 37 gündür açlık grevindeler
15:10 Qileban’da sonuçlara itiraz: Halk usulsüzlüklere karşı yürüdü
14:36 Wan'da onbinler 14’te 14'ün zaferini kutladı
14:34 İşte AKP'nin 'taşımalı' asker sandıklarının sonuçları
13:54 Wan ve Agirî’de seçim kutlaması
13:41 Kadir İnanır yoğun bakımdan çıkarıldı
13:35 İstanbul'da enflasyon yüzde 78,25'e yükseldi
13:31 Bakırhan: Şırnak, Bitlis ve Kars halkı kazandı
13:07 YSK Başkanı Yener: Seçime katılım oranı yüzde 78,11
13:04 Amed’de sandıktan kadın cinayetlerine tepki çıktı
12:14 Bedlîs’teki 'taşımalı' seçmenleri paylaştı
12:11 Kurdistan kentleri DEM Parti'nin rengine boyandı
12:05 Yargıtay Başkanı seçimlerinde 11’nci turda da sonuç çıkmadı
11:51 Av. Seydaoğlu DTK dosyasından beraat etti
11:46 Avrupalı heyet: Kurdistan'da demokrasiden uzak bir seçim gerçekleşti
11:15 Gazeteci Ahmet'ten 160 gündür haber alınamıyor
11:08 Tutsakların açlık grevi 127'nci gününde
11:00 DEM Parti'nin en yüksek oy aldığı ilçeler
10:59 'Taşımalı' asker-polislerle gasp edilen belediyeler
09:49 Kazanan eşbaşkan adayları: Bizim olanı geri aldık
09:40 DEM Parti'nin kazandığı belediyeler
09:37 Mersin ve Toroslar’da ‘Kent Uzlaşı’ kazandı
09:18 DEM Parti Wan'da 14'te 14 yaptı
09:02 Tecride karşı 4 Nisan’da Amara’ya davet
09:00 01 NİSAN 2024 GÜNDEMİ
07:30 Xelfetî'de seçim zaferi: Öcalan'a armağan ediyoruz
07:21 DEM Parti Bedlîs'te geçersiz oylara itiraz edecek
02:45 Êlih’te onbinler kutlamalarda: 'Jin jiyan azadî' kazandı
02:33 Esenyurt’ta ‘kent uzlaşısı’ kazandı
02:15 DEM Parti ilklere imza attı
02:06 Bayındır'dan Şirnex çıkışı: AKP-MHP faşizmine geçit vermeyeceğiz
02:04 Îdir sokaklarında seçim zaferi
01:45 Colemêrg ve Gever halkı sokaklara akıp zaferi kutladı
01:25 Erdoğan büyük yenilgiye ‘irtifa kaybı’ dedi
01:04 Riha’da DEM Parti rüzgarı
00:56 Kayyım yönetimindeki Sêrt’te tarihi fark
00:50 Temelli’den Bedlîs açıklaması: Gasp edilmesine izin vermeyeceğiz
00:46 DEM Wan İl Örgütü: 14 belediyenin tamamını kazandık
00:42 Mêrdîn zaferini 'Bijî Serok Apo' sloganıyla kutladı
00:41 Yeni Yaşam’dan seçim manşeti: Halkların zaferi, savaşın hezimeti
00:13 İmamoğlu: Türkiye başka bir Türkiye olacak
31/03/2024
23:53 Şirnex İl Eşbaşkanı serbest bırakıldı
23:51 Qileban’da halk seçim kurulu önünde nöbette
23:45 Çepni: AKP'nin savaş ve sömürü politikaları çöktü
Beştaş: İmamoğlu ‘bu oylar benim' demesin
23:43 AKP'nin 'taşımalı' gaspı
23:31 Hatimoğulları: JİTEM İttifakı kaybetti, siyasetin DEM’i tutmuştur
23:29 Wan’da polis müdahalesine rağmen halk seçim zaferini kutluyor
23:25 Çermûg’da hileye karşı halk adliyeye yürüdü
23:11 Qaxizman'da DEM Parti zaferi
23:05 Esenyurt’ta sonuç ‘Jin jîyan azadî’ sloganlarıyla kutlanıyor
23:04 YSK Başkanı Yener: Sandıkların yüzde 51.2’si açılmış durumda
23:02 Taşımalı seçmen kar etmedi: Dep'i DEM aldı
22:50 Cizîr’de zırhlı araç devrildi
22:50 CHP Ege'nin tamamında önde
22:48 Bakırhan: Kürtlere kaybettirmeye çalışanlar ülkeyi kaybetti
Uçar: Kürtler Öcalan’ın çözüm gücünü sahiplendiğini gösterdi
22:46 Taşımalı ‘seçmene’ rağmen: Kerboran DEM Parti’ye geçti
22:37 DEM Parti: Şirnex ve Bedlîs'te sonuçlar değiştirilmek isteniyor
22:23 Akdeniz’de DEM Parti önde
22:22 DEM Parti Mûş’ta zaferini kutluyor
22:22 Curnê Reş'te seçimi kaybeden AKP'liler sandığı ateşe verdi
22:11 DEM Parti: Şirnex’te direniş var, herkesin gözü burada olmalı
22:08 Amed İl Eşbaşkanları: Sandıkları koruyalım
21:58 Özel'den 'taşımalı' seçmen tepkisi: Kayyım atanması gibi kötü bir girişim
21:54 Marmara'da AKP oy kaybı yaşıyor
21:42 DEM Partililere polis saldırısı, İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
21:38 DEM Partili okul sorumlusuna silahlı saldırı
21:36 Qers, Bedlîs, Colêmerg, Şirnex ve Riha için çağrı: Oylarınıza sahip çıkın
21:16 Fis mahallesinde DEM Parti yüzde 89 oy aldı
21:15 Kayyım ve taşıma fayda etmedi, DEM Parti'den büyük başarı
21:08 Amed’de son durum
21:02 Tetwan Belediyesi eşbaşkan adayları: Bizleri derinden etkiledi
20:53 DEM Parti'den ‘ilçe seçim kurullarını terk etmeyin’ çağrısı
20:51 Ekoloji direnişinde öne çıkan Nejla Işık, Akbelen'de kazandı
20:44 Serhat kentleri ‘DEM’ dedi
20:36 Koçyiğit: Qers’te bin 200 oyla öndeyiz
20:35 Amed'de adliye önünde uzun kuyruklar oluştu
20:34 DEM Parti Sözcüsü: Bizden çalınan kentlerde açık ara öndeyiz, ama rehavete kapılmayın
20:18 Roboskî’de sandıktan DEM Parti çıktı
20:00 Esenyurt'ta 'Kent Uzlaşısı' açık ara önde
19:58 İmamoğlu'ndan ilk açıklama: Şu anki fotoğraf bizi memnun etmekte
19:42 Ankara, İstanbul ve İzmir’de CHP önde
19:38 Dêrsim’de DEM Parti kazandı
19:30 DEM Parti 11 ilde önde, 3 ilde başa baş
19:19 Abdullah Öcalan’ın köyünde DEM Parti fark attı
19:19 Yayın yasağı kaldırıldı
19:07 Sakık'tan Agirî açıklaması
19:06 Oy ve Ötesi'nden seçmenlere tutanak çağrısı
18:56 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Sakın rehavete kapılmayalım!
18:14 Amed’de oy torbaları adliyeye getirilmeye başlandı
18:10 ‘Sandıkları terk etmeyin’ çağrısı
18:09 Sarım Havzası’ndaki ÇED raporu iptal edildi
17:34 YSK’den gazetecilere yasak
17:33 İmamoğlu'ndan 'rehavet' uyarısı
17:29 AKP'li başkan ve beraberindeki 150 kişi 5 ayrı yerde toplu oy kullandı
17:26 İHD'nin ara raporu: Askerler sandığa taşındı, heyetler engellendi
17:15 TİP ve EMEP’ten taşımalı seçmenlere tepki
17:14 Muhtarlık kavgası: 2 ölü, 4 yaralı
17:03 DEM Parti Sözcüsü: Bu dakikadan sonra yapılması gereken sandıkları korumak
17:00 Oy verme işlemi sona erdi
16:16 YSK'den yayın yasağı açıklaması
16:00 32 merkezde oy verme işlemi sona erdi
15:43 Hatimoğulları: Gelip oylarımızı kullanalım
15:37 DEM Parti’den muhalefete 'taşımalı' seçmen çağrısı: 'Hayır' demelisiniz
15:29 Yurttaşlardan AKP’li adaya tepki: Dikkat hırsız var
15:09 ‘İrade gaspına sandıkta yanıt verin’
15:08 Kimi tekerlekli sandalyesiyle kimi de bastonuyla sandığa gitti
14:45 'Yardımcı olacağım' diyerek mührü AKP'ye bastı
14:43 120 seçmenin olduğu sandıkta sadece 1'inin kaydı Qers’ta
14:29 Taşıma seçmenle seçim dönmez: Bu seçim meşru değildir
14:15 DEM Parti eşbaşkan adayına polis gaz sıktı
14:14 DEM Parti Sözcüsü: Sandıkları terk etmeyin, gün kazanma günüdür
14:08 AKP’li başkan adayı sandık görevlisini darp etti
14:07 'Taşımaya' karşı sandığa giden seçmenler: Kazanacağız
14:07 Kaş'ta 4.2 büyüklüğünde deprem
14:03 Ahmet Türk: Rusya’dan bile seçmen taşındı
13:56 DEM Parti Amed adaylarından 'oy kullanalım' çağrısı
13:43 Asker ve polis kuşatmasına karşı hastalar sandığa gidiyor
13:30 Kurdistan kentlerinde gencinden yaşlısına ilgi arttı
13:24 Sancar: İrademizi gasp ettirmeyiz
13:16 Konteynerlerde oy kullanma işlemi sürüyor
13:14 Oy kullanan Bahçeli'nin yüzündeki morluklar dikkat çekti
12:57 Kurdistan kentlerinde sandıklar 16.00'da kapanacak
12:56 Serhat’ta halk sandığa akın ediyor
12:41 94 yaşında sandık başına gitti
12:38 DEM Parti Sözcüsü: Öfkenizi oy kullanarak sandıklara akıtın
12:37 Kent kent ihlaller
12:31 İstanbul'da seçime yoğun ilgi
12:25 Bakırhan: Halkımızı oy kullanmaya çağırıyoruz