Leyla Güven: Can Atalay halkın vekilidir

img
ANKARA - DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, kendisi gibi tutuklu ve vekilliği düşürülen Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesine ilişkin "Bu mesele kişilerden bağımsız, AKP’nin faşizmi kurumsallaştırma meselesidir. Bunun için sen ya da ben değil, biz olmalıyız" dedi.  
 
Cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Can Atalay'ın vekilliği, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verilen iki ihlal kararının Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi tarafından tanınmaması üzerine 30 Ocak'ta düşürüldü. Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesi hukuk örgütleri ve diğer çevreler tarafından "sivil darbe" olarak nitelendirildi. 
 
Atalay'ın vekilliğinin düşürülmesini, 4 Haziran 2020 yılında vekilliği düşürülen ve 2022 yılından bu yana tutuklu bulunan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven ile konuştuk. 
 
Hataylıların seçtiği Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü. Sizin de vekilliğiniz düşürülmüştü. Hala halkın irade olarak gördüğü bir seçilmiş olarak, bu süreci cezaevinden izlemek neler hissettirdi?
 
Türkiye’nin içinde bulunduğu tüm kaos ve krizlere rağmen sevgili Can'ın iyi ve sağlıklı olduğunu umuyorum. Yoldaşlığın olağan sıcaklığı ile kendisine selam ve sevgilerimi iletiyorum. Zira sıradan vasat bir yaşamı kabul etmeyip, halkın derdi ile dertlenen ve hakikatin peşinden ayrılmayanların yoluna çıkması olası engelleri biliyoruz. Gerici, karanlık, despot, milliyetçi ve cinsiyetçi AKP iktidarına rağmen asla pes etmeyen, doğru bildiği her şeyi cesurca ortaya koyan, kendisi olabilene aşk olsun! Sevgili Can’a da aşk olsun. Evet, 30 Ocak’ta yine ve yeniden AKP’nin siyasi darbesine maruz kaldık. Yaralı Hatay halkının iradesi ile seçilen sevgili Can’ın vekilliği düşürüldü. AKP’nin hukuksuzluklarını hayata geçirmekten sorumlu olan Bekir Bozdağ, robot misali kendisine yüklenen misyonu muhalif vekillerin protesto sesleri arasında yerine getirerek, biatçılığını tescilledi. 
 
 
Sevgili Can, hukuk mücadelesi veren tüm mazlumların yanında durarak bu sevgi ve saygıyı kazanmış, halkın yüreğindeki en güzel yeri almıştır. 
 
Tek adam istedi diye yapılan bu işlem, sadece teknik bir prosedürdür. Can Atalay, halkın avukatı sıfatıyla, halkın vekili sıfatını çoktan hak etmişti. Dolayısıyla, siyasette insan belli mevki ve makamlara gelebilir. Bunu korumak için de her türlü etik dışı davranışı sergileyebilir. Ancak halkın sevgi ve teveccühünü kazanmak, başka bir durumdur. İşte sevgili Can, hukuk mücadelesi veren tüm mazlumların yanında durarak bu sevgi ve saygıyı kazanmış, halkın yüreğindeki en güzel yeri almıştır. Bana göre bu da paha biçilmez bir edinimdir. Kuşkusuz, aynı şeyleri yaşamış biri olarak bu hukuksuzluğun hala devam etmesine öfkeliyim. Toplumcu bir siyaseti tam anlamı ile büyütemediğimiz için, muhalif cepheyi güçlendiremediğimiz için, AKP’nin her türlü darbesini geri püskürtemediğimiz için öfkeliyim. Ancak, bugün sesini yükseltenlerin ‘Bu kabul edilemez’ diyenlerin, dün neden sessiz kaldıklarını da merak ediyorum. 
 
Siz 2018 yılında cezaevindeyken Colemêrg'de milletvekili seçildiniz. Buna rağmen 7 ay boyunca tahliye edilmediniz. O süreçte neler yaşadığınız anlatır mısınız? 
 
AKP’nin mahir olduğu konularda biri de yaptığı tüm hukuksuzlukları doğallaştırmak ve topluma kanıksatmaktır. Bu kanun dışılıkları da önce Kürtler üzerinde deniyor ve gelen tepkilere göre de diğer muhaliflere, yani kendisi gibi düşünmeyenlere uyguluyor. Partimiz HDP’nin aday göstermesi ile 2028 Haziran genel seçimlerinde Hakkâri vekili olarak seçildim. O dönem Diyarbakır Cezaevi’ndeydim. Avukatlarım mazbatam ile mahkemeye başvurdular. Ancak tüm tahliye talepleri reddedildi. Temmuz ayında yapılan duruşmada, mahkeme heyeti tahliye kararı verdi. Koğuşa gelip arkadaşlarımla vedalaştım. Cezaevlerinin bir klasiği olan siyah çöp poşetlerine eşyalarım konulmuştu bile. Ben tam havalandırmada veda konuşması yapmaya hazırlanırken gardiyan, ‘Avukat görüşün var’ dedi.  Benim ilk tepkim, ‘Tahliyeye itiraz oldu’ demek oldu. Aynen de öyle oldu. 
 
İtirazı değerlendiren mahkeme heyeti, cezaevinde bekleyen kitleye inat olsa gerek, mesai saatinden sonra saat 18.30 civarında beni SEGBİS’e çağırıp, ‘Tahliyene yapılan itirazı yerinde bulduk ve yüzüne okuduk. Gidebilirsin’ dediler. Avukatlarımın nerde olduğunu sorduğum anda SEGBİS’i kapattılar. Avukatlarım da ‘Bu uygulama ilk kez oluyor' dediler. O dönem benim herhangi bir mahkumiyetim de söz konusu değildi. Daha sonraki duruşmalarda da aynı gerekçelerle tahliye edilmedim. Aradan geçen 7 aydan sonra girdiğim açık grevi ile başlarına bela olduğum için tahliye ettiler. Bu tahliye, vekil seçildiğim için değil, girdiğim açlık grevini kırmaya dönük bir hamleydi. Dolayısıyla, bugün sevgili Can’ın yaşadıkları bazı farklılıklar olsa da aynı zihniyetin ürünüdür. Hiç kuşku yok ki, bu faşizme boyun eğmeyeceğiz. Paplo Neruda’nın deyimi ile söylersek; ‘Yaralayan ölene dek yaralanmıştır.'
 
O süreçte nasıl bir atmosfer vardı, yeterli tepki gösterildiğini düşünüyor musunuz?
 
Siyasal mücadele alanında yolunda gitmeyen bir çok yetmezlikten dolayı, AKP gibi gerici bir parti ülkeyi yönetiyor. Bu onların başarısı değil, muhalif güçlerin parçalı duruşundandır. İktidar tarafından bölücü, vatan haini, marjinal, dinsiz, öteki ve toplumda teröristliğe terfi edenler aynı darbelere maruz kalıyor, aynı zulmü görüyor. Ancak lokal, dağınık mücadele veriyoruz. Deyim yerindeyse, saldırı hattı tek ama savunma hattı parçalı. Eylem ve söylem birliği yaratamadığımız için her gün yeni bir siyasi darbe ile uyanıyoruz. Bunun muhalefetin geneli ile ortaklaşmak üzerinden belirteyim; kayyım rejimi darbesi ile tecrit politikası bunun en somut örneğidir. Tecridin bir insanlık suçu olduğunu söylemek için ille de kendi mahallesinden birisine yapılması gerekmiyor. Çünkü bu tepkisiz bekleyiş, zamana yayılmış ölüm halini alıyor. Derin bir ayrışmayı ve herkesin kendi derdine yanmasını sağlıyor. Bu da kollektif örgütlü toplum ruhunu zedeliyor. Böylesi bir atmosferde seçilmiş olmama rağmen 7 ay tutuklu kaldım. 
 
 
CHP, hem 4 Kasım hem de ardı sıra gelen diğer siyasi darbelere ön açtı. Ama biz umudu hiçbir zaman elde bırakmadık. Hayat var ise umut da vardır. 
 
4 Haziran 2020’ de Musa Farisoğulları ve CHP’li Enis Berberoğlu ile birlikte vekilliklerimiz düşürüldü. Bu süreçte de yanımızda kimseyi göremedik. Bizim, siyasal hareketimiz ve kurumlarımızın dışında kimsenin böyle bir gündemi olmadı. Hukukçular dahi yorum yapmaktan kaçındılar. CHP’nin sevgili Can için gösterdiği tepkiyi memnuniyetle izliyorum. Çünkü o dönem bu konuyu konuşurken, sadece kendi vekilinin ismini söylüyor, bizden söz etmekten imtina ediyorlardı. Çünkü kafalarından yatan anlayış ‘Bunlar vekil de olsa… zanlıdır' anlayışıydı. Dünyanın neresinde olursa olsun hakları gasp edilen, zulme uğrayan, ayrımcı ve ırkçı şiddete maruz kalan halkların rengi, dili inancı ve kimliğine bakılmaksızın yanında olunur. Bugün partimiz DEM Parti’nin yaptığı gibi, en ön safta ve en etkili sözler ile Can Atalay’ın vekilliğinin düşürülmesinden olduğu gibi tepkisini koyabilmektir. Kürt siyasal hareketi 1990’lı yıllarda DEP milletvekillerine yönelik 2 Mart darbe sürecinden bu yana silsile halinde bunu yaşadılar. 
 
HDP’lilere yönelik 4 Kasım siyasi darbesi de bunun devamıydı. Ne yazık ki bugün Can Atalay’a karşı hukuksuzluğa güçlü tepki gösteren CHP, ‘Anayasaya aykırı ama dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyeceğiz’ diyerek, hem 4 Kasım hem de ardı sıra gelen diğer siyasi darbelere ön açmış oldu. Genel muhalefet bakımından yeterli tepki verilmediği için bu darbeler bugüne kadar süregeldi. Duyarlı kesimlerin hedef alınması ile sesimiz sürekli kısılmaya çalışıldı. Ama biz umudu hiçbir zaman elde bırakmadık. Bir gün mutlaka sesimizi Türkiye halklarına direkt olarak duyuracağız. Hayat var ise umut da vardır. Hatta bazen hayat yoksa bile umut toprağın altında tohumda yaşıyordur. 
 
Can Atalay için yapılan itirazları, eylem ve tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
‘Çözmeyen denklem kilitler’ diye bir realite var. 12 Eylül faşist darbeci zihniyetin ürünü olan mevcut anayasa halen yürürlükte (O bile uygulanmıyor). Her ne kadar her iktidar kendi lehine olan maddeleri revize etse de bu anayasa orta yerde duruyor. Bir avuç sermayedarın dışındaki tüm toplum kesimlerinin içinde bulunduğu derin krizler yayılarak devam ediyor. 1990’lı yıllardan bu yana Kürt siyasal hareketine yapılan her türlü hukuksuzluk bugün artık tüm muhalefet kesimlerine uygulanıyor. Dün bu haksızlıklar Kürt halkına yapılırken ölü taklidi yapanlar, bugün yeterli olmasa da belli bir tepki gösteriyorlar. En çok sarf ettikleri söz ise, ‘Mesele Can Atalay meselesi değil.’ Biz de kendilerine kendi dilimizde ‘Rojbaş (günaydın)' diyoruz. 
 
 
Halkın yaşamına değer veren politikalara ihtiyaç var. Bütün toplumsal kesimleri, yaşamın her alanında gerçekleşebilir sivil itaatsizlik eylemlerine dahil etmek gerekir.
 
Bu mesele kişilerden bağımsız, AKP’nin faşizmi kurumsallaştırma meselesidir. Mesele AKP’nin ‘Dindar, kindar’ bir gençlik ülküsü ile ülkeyi adım adım şeriat kurallarının geçerli olduğunu, kadın düşmanı bir sisteme doğru götürmesidir. Mesele bu gerçeğe yakın bir tehlike olarak görmeyen, muhalif kesimlerin istemeden olsa da bu suça ortak olmasıdır. Mesele Türkiye’de askeri ve siyasi darbelerin, yolsuzlukların, yasakların, fakirliğin, sefaletin ve tüm eşitsizliklerin kaynağında Kürt sorununda çözümsüz olması vardır. Dolayısıyla bu temel sorunu görmeyip, ‘Her gün vatandaş aç’ demek gerçekçi olmuyor. Teşhis yanlış olunca, tedavi de sonuç vermiyor. Artık öyle bir aşamaya geldik ki dün bize tepeden ön yargı ile bakanlar, bugün hak, hukuk ve adaleti mum ile aramaya başladılar. Keşke bu kadar geç kalmasaydık. 
 
Elbette etkili bir tepki hattıyla bu açığı kapatabiliriz. Bunun için de sen ya da ben değil, biz olmalıyız. Liberal ve devletçi politikalar değil, halkın yaşamına değer veren politikalara ihtiyaç var. Bütün toplumsal kesimleri, yaşamın her alanında gerçekleşebilir sivil itaatsizlik eylemlerine dahil etmek gerekir. Sözün yeniden anlam kazanması için, cesurca konuşmak gerekiyor. AKP’nin kimyasını bozan iki serhildan gerçekleşti; Gezi ve Kobanê. Bu nedenle Gezi ve Kobanê Davaları bir intikam olarak hazırlandı. Bu gerçeği herkes biliyor ama bilmek yetmiyor. Bu tezgahlanan siyasal komplo davalarını boşa çıkarmak gerekiyor. Eğer milyonlar 'Ben de kendimi ihbar ediyorum’ diyerek savcılara başvursaydı ne olurdu? Zaten bu da bir gerçek ki hepimiz Gezi’deydik, Kobanê için sınırda ve sokaklardaydık. Teknolojinin ışık hızı ile ilerlediği dünyada, eylem ve örgütlenmek her zaman kinden daha kolaydı diye düşünüyorum. Kadınların, ‘Las Tesis’ dansı ve Avrupa’daki çiftçi eylemleri çoğaltmak mümkündür. Önemli olan, topluma görev vermek, doğru öncülük edebilmek ve toplumun ‘Asil ruhunu’ açığa çıkartmaktır. Bizler de AKP’nin yarattıklarını aşmak, daha özgür, daha güzel günler ve aydınlık yarınlar için mücadele etmeye devam edeceğiz. Cehalet, korku ve şiddet son bulsun. Bilinç, ahlak, inanç, direniş ve emek bizim olsun. 
 
MA / Dicle Müftüoğlu 

Diğer başlıklar

09/08/2024
10:58 QSD: Dêrazor'da 6’sı çocuk 11 kişi katledildi
10:43 Gümüşova’daki kazada 25 kişi yaralandı
10:15 Türkiye 'ihlal' kararını uygulamazsa hangi yaptırımlarla karşı karşıya kalır?
10:01 Ankara sokakları: Savaşa bütçe var ama halka yok
09:45 Ekolojist Çağlar: Ağaç kesimine karşı tepki yetersiz
09:36 Fıstığın maliyeti arttı, fiyatı düştü
09:34 Dep Kültür ve Doğa Festivali yarın başlıyor
09:31 Altındağ’da köpekler öldürülüp toplu gömüldü
09:17 Instagram yasağı: Ses çıkarılmazsa diğer platformlar da kapatılabilir
09:16 Eltürk'ün bedenin teşhir edilmesi cezasız bırakıldı
09:15 Tutuklanan gençlere ırkçı müzikler dinletildi
09:14 Kadifekale'nin kimliğine 'özel' saldırı
09:10 Ağır hastalıklarına rağmen tahliyeleri engelleniyor
09:09 DEM Parti Kadın Meclisi’nin başlıca hedefi örgütlülük
09:06 Ne yaralar sarıldı ne de hesap soruldu
09:05 Bir yazıya 7,5 yıl ceza!
09:04 Urmiye: Aydın ve yazarlar harekete geçmeli
Sefkan: Tutumsuz kalmak işgale destek demektir
09:03 Farisoğulları: Çözüm Abdullah Öcalan'ın paradigmasında saklı
09:00 09 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:58 Şam’a bağlı gruplar Dêrezor’da 11 kişiyi katletti
08:23 Ankara'da kaza: 9 ölü, 26 yaralı
07:45 Meteorolojiden 17 il için yağış uyarısı
08/08/2024
23:03 Aşiretlerden QSD’ye destek açıklaması
22:36 Hafriyat kamyonun çarptığı taksi dereye uçtu
22:30 Türkmen Cephesi: Kerkük konusunda KDP ve Araplar ile anlaştık
21:45 Kayyıma karşı nöbet sürüyor: Ortak mücadeleyi büyütelim
21:31 Süleymaniye’nin 2 kırsal köyü bombalandı
20:57 Colemêrg’te Gülistan Doku Futbol Turnuvası final maçı oynandı
20:37 Baraja giren 3’ü çocuk 4 kişi boğuldu
20:28 TMMOB: MESEM’deki uygulama eğitim değildir
20:21 Dara Hênê’de çıkan yangın söndürüldü
20:11 Amed’te ‘Madde bağımlılığıyla mücadele’ semineri
19:52 Êfrin raporu: Kaçırma, işkence, gasp
19:32 İsrail sivillerin sığındığı okulu bombaladı
19:04 ‘Özgürlük Sosyolojisi’ konferansında mücadeleyi büyütme kararı
18:40 1 astsubay yaşamını yitirdi
18:07 AKP’nin anketlerdeki düşüşü sürüyor
17:51 Amedspor taraftarlarından bilet fiyatına tepki
17:35 Rusya’nın Kursk bölgesinde OHAL
17:21 MSD Eşbaşkanı tüm aşiretleri saldırılara karşı durmaya çağırdı
16:17 Adli tutuklunun intihar ettiği iddiası
15:52 968 yeni mahkeme faaliyete geçecek
15:51 Ruhsatsız maden ocağında göçük: Bir işçi yaşamını yitirdi
15:09 Cûdî'de yangın
15:07 Deniz Fırat mezarı başında anıldı
15:06 Eğitim Sen Wan Şubesi'nden 'çifte standart' protestosu
14:56 Ege'deki yangınlar kontrol altına alındı
14:54 Kocaeli 2 No’lu Cezaevi raporu: Tedaviler yarıda bırakılıyor
14:39 TİP, Atalay için Meclis’i toplanmaya çağırdı
14:26 KNK Eşbaşkanı Karamus: İşgal edilen bölgelere cihatçı güçler yerleştiriliyor
13:56 Tutsak Erdemci darp edildi
13:23 Hastanede verilen üzümde salyangoz çıktı
13:08 Domates yetiştiricileri 'Hükümet istifa' sloganıyla eylemde
13:08 30 yıllık tutsağın tahliyesine 3'üncü engel
12:56 Mor Çatı'dan BM'ye 'göçmen kadınlar' raporu
12:01 Merkez Bankası'nın enflasyon tahmini değişmedi
11:57 Katalan lidere karşı 'yakalama' operasyonu
11:51 Avukatlardan İmralı için başvuru
11:32 Kaymakamlık düğünleri 'izne' tabi tuttu
11:25 Muğla ve Aydın'daki orman yangınları devam ediyor
11:14 Bahçeci'den KDP'ye: Kendi çıkarlarınızı Kürtlerin çıkarlarına tercih ettiniz
11:13 Bir 'nokta' yalanı daha
11:00 Japonya'da deprem sonrası tsunami uyarısı
10:51 Şam'a bağlı güçlerden Dêrazor’a yeni saldırı
10:49 Kocaeli’nde zincirleme kaza: 15 yaralı
09:55 Minbic’in köylerine saldırı
09:22 Sanayi Sitesi’ndeki yangında bir iş yeri küle döndü
09:21 Katledilen gazeteci babasını anlattı: Faillerden birisi okuduğum lisede öğretmendi
09:09 Enver Paşa'nın fikirleri iktidarda: 'Gizli soykırım' rejimi
09:08 Koselî’de kum ocakları can alıyor: Kapatılsın!
09:07 Hasta tutsak Çağlar tedavi edilmiyor
09:06 İmralı'da yasa işlemiyor: Ne AİHM kararı ne de 'umut hakkı' uygulanıyor
09:05 Hasandin Yaylası'nda miting düzenlenecek
09:04 Remzi Kartal: AKP dengesini kaybetti, Türkiye değişim sürecinde
09:02 Kadın özgürlükçü paradigmadan aldığı güçle yeni bir yaşam inşa etti
09:00 08 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:45 Depremin vurduğu Bazarcix’ta dayanışma gecesi
08:05 Meteoroloji'den gök gürültülü sağanak uyarısı
07/08/2024
23:55 Akdeniz'de peş peşe deprem
23:26 Şam güçleri Dêrazor'da 2 su istasyonunu yaktı
23:18 Kuzey ve Doğu Suriye’nin köylerine saldırı
21:59 Kayyım nöbeti 55’inci gününde: Kürtler asla baş eğmez
21:20 Kadın Zamanı Derneği’nden mum atölyesi
21:14 Ezaz’da patlama: Ölü ve yaralılar var
20:54 Peyas’ta kadın emeği buluşması
20:48 'Ekmek ve adalet' kampanyası için bildiri dağıtımı
20:40 Ege kentlerinde yangın
19:42 Roblox'a da erişim engeli getirildi
18:22 Osmaniye'de halay çeken 4 kişi tutuklandı
17:44 İran’da bir günde 22 kişi idam edildi
17:22 Tahliye olan Turgut’a Gever’de kitlesel karşılama
17:00 Asrın Hukuk Bürosu: İmralı’da avukat görüşleri sağlanmalı
16:51 Türkiye'nin bombardımanı yangına neden oldu
16:16 1 milyondan fazla alan adına erişim engeli uygulanıyor
15:51 Batman M Tipi Cezaevi’nde tekmil, ayakta sayım dayatması
15:46 Niğde'de 7 ayda köpek sayısı 800'den 30'a düştü
15:16 BES TÜİK Başkanı hakkında suç duyurusunda bulundu
14:42 Gazeteci Karakoç hakkında tutuklama ve iade kararı
14:36 İzmir'de bir kadın katledildi
14:35 Kamu okullarında bir öğün ücretsiz yemek talebi
14:31 ABD Rusya’ya ihracatı konusunda Türkiye’ye ‘yaptırım’ uyarısı yaptı
13:49 Hastane binalarından alınan numune sonuçları açıklanmıyor
13:37 Hatimoğulları Îdir’da kadın emekçilerle bir araya geldi
13:19 HDP Gever eski eşbaşkanı tahliye edildi
13:18 HPG’den Zap açıklaması
12:50 Zap’ta bir astsubay yaşamını yitirdi
12:35 Akdeniz'de deprem
12:27 Dêrsim'deki yangın söndürüldü
12:02 Siyasetçilerden Bakırhan'a taziye ziyareti
11:37 Tecrit Avustralya parlamentosunda tartışıldı
11:34 İstanbul'da kaza: 1 ölü
11:30 Türkiye'nin ÖSO'ya teslim ettiği Veli fidye karşılığında serbest
11:27 Serêkanîye'de tecride pankartlı tepki
11:15 TÜİK'in iddiası: Dünyadaki en şeffaf istatistik kurumuyuz!
10:51 MKG'nin Temmuz raporu: 4 kadın gazeteciye ceza
10:11 Bangladeş'te geçici hükümet başkanı belli oldu
10:01 Cezaevinde toplu aile fotoğrafı çekimine engel
10:01 PADÊ: Kapatma kararını gözden geçirin
09:39 Şam'a bağlı güçlerden Dêrazor'a saldırı
09:29 Jineoloji yeni sayısında ‘Başur’u işliyor
09:12 Zap’ta şiddetli çatışma
09:11 Çakmak: İktidar çözümsüzlük üzerinden varlığını sürdürüyor
09:10 Aram Tigransız 15 yıl
09:09 Demirel: Kürt kültürüne saldırılar tecridin yansımasıdır
09:08 Gazeteci Şaxo: İşgal edilen yerlerde Türkçe dayatılıyor
09:07 SYKP Eş Genel Başkanı Titiz: Ekonomik krizin başlıca nedeni savaştır
09:07 3 yıldır kızının cenazesini arıyor
09:02 'Ölüm Yolu'nda tedbirsizlik can alıyor
09:01 Valinin 'uygun' görmediği eğitimcilerin atamasına engel
09:00 07 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:47 7 kent için sağanak uyarısı
08:34 Adana'da art arda dört deprem
06/08/2024
23:59 EngelliWeb Türkiye’den erişime engellenmiş web sitelerini paylaştı
23:29 İki sigara grubuna zam
22:50 Avrupa kentlerinde tecrit protestoları
22:34 Hamas'ın yeni lideri Yahya Sinvar oldu
21:34 İstanbul’da kayyım nöbeti: Hak, hukuk, adalet isteyenler için alanlardayız
21:22 61 barodan Instagram için çağrı: Hukuksuzluğa son verin
21:05 Dêrsim'de orman yangını
20:22 Osmaniye'de halay çeken 1 kişi tutuklandı
20:03 Adana’daki gençlik örgütleri: Çözüm anti emperyalist mücadelede
18:11 Gazeteci Ren tahliye oldu
17:51 Denizli’de iş cinayeti
17:07 Ankara'da doğal gaz patlaması: 1 ölü
16:59 Efrîn’de 2 çocuğa işkence
16:00 Muhalefet Instagram engeli için olağanüstü toplantı talep etti
14:56 Karadenizlilerden maden ihalelerine tepki: Yıkıma izin vermeyeceğiz
14:55 Annelerden barış talebini büyütme çağrısı
14:41 Ege cezaevleri raporu: Tutsaklara kötü muamele ve şiddet uygulanıyor
14:41 EŞİK: Aile Hukuku Değerlendirme Kurulu hangi kriterlere göre kuruldu?