Abdullah Öcalan: Komployla Kürt gerçekliğinin tasfiyesi amaçlandı

img
HABER MERKEZİ - Kendisine dönük uluslararası komplonun NATO tarihinin en önemli operasyonu olduğuna dikkati çeken PKK Lideri Abdullah Öcalan, kaleme aldığı son kitabında komployla hedeflenin "Kürt gerçekliğinin tasfiyesi" olduğunu vurguladı.  
 
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) karşısında en büyük engel olarak görülen PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo 26’ncı yılına girdi. Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) koordinatörlüğünde NATO Gladiosu ve Almanya tarafından PKK’nin “terör listesine” alınmasıyla 1985’te devreye konulan komplo, 1990’larda İngiltere, 1996’dan itibaren İsrail ve Yunanistan’ın dahil edilmesiyle devam etti. Komplo, 1996 yılında Abdullah Öcalan’ın imha edilmesi planının boşa çıkmasıyla Suudi Arabistan, Mısır, İran, Suriye, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Fransa, İtalya, Hollanda, Rusya’nın ortaklığında PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Şam’dan çıkmasıyla tasfiye planıyla sürdürüldü. Son olarak 1999’da İsviçre ve Kenya’nın ortaklığında 15 Şubat 1999’da Türkiye’ye getirilen Abdullah Öcalan, bu süreci NATO Gladiosu’nun en büyük operasyonu olarak tanımladı. Nitekim ABD istihbarat örgütü Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) komploya dair “Terörizme karşı bir operasyon başarısı” açıklaması, Abdullah Öcalan’ın komploda ABD’nin koordinatör olduğu tespitini doğruladı. 
 
Kendisine yönelik komplonun Büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilmesinde kilit adımlarından biri olduğunun altını çizen Abdullah Öcalan, ağır tecrit koşullarında tutulduğu İmralı Adası’nda kaleme aldığı ‘Demokratik Uygarlık Manitestosu’nun 5’inci cildi olan ‘Kürt Sorunu ve Demokratik Uygarlık Çözümü’ kitabında, komplonun başlangıcı olan Suriye’den çıkış süreci ve komplonun uluslararası boyutunu ele aldı.
 
KÜRT GERÇEKLİĞİNİN TASFİYESİ 
 
Suriye’den çıkışının NATO-Gladio operasyonuyla bağlantılı olduğunun altını çizen Abdullah Öcalan, ABD ve İsrail’in siyasi çözümden yana olmadığını, düşük yoğunluklu olsa da savaşın devamı ve Kürt sorununun çözümsüzlüğünde ısrar edildiğini söyledi. Ortadoğu’da kontrolün sağlanması için savaşın devamının istendiğini kaydeden Abdullah Öcalan, küresel güçlerin bu yola Türkiye’yi pasifize ederek, kendi planlarını uygulamak istediklerini vurguladı. Türkiye’nin eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile eski başbakanlar Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit’in de bu planlara dikkat etmemeleri nedeniyle düşürüldüklerini dile getiren Abdullah Öcalan, “Düşürülmelerinin ölümle sonuçlanıp sonuçlanmaması, savaş yanlıları için o kadar önemli değildi. Zaten savaşın içindeydiler. Savaşla sonuna kadar devam ederek, önlerine çıkan her engeli devirip amaçlarına ulaşmak istiyorlardı. Buna Kürt gerçekliğinin askeri yoldan tamamen tasfiyesi, bir nevi soykırım da dahildi. Hegemonik güçler klasik İttihat ve Terakkici çizginin devamı olan bu anlayışın arkasında durmadıkça, asla başarı şansları olamazdı. Onlar da bunu bildikleri için ABD, İngiltere ve İsrail’in desteğine mutlak gereksinim duyuyorlardı. 1998’de Suriye’den çıkışımda bu destek sağlanmıştı” diye belirtti.
 
NATO-GLADİO ÇİZGİSİ GÖRÜLMELİ
 
1990’ların başında ABD ve İngiltere’nin, 1996’da ise İsrail’in mutlak desteğinin alındığını söyleyen Abdullah Öcalan, Türk eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in İngiltere’ye ilk ziyaretinin ardından “PKK’nin tasfiyesi için bize yeşil ışık yakılmıştır” açıklamasının da bu gerçekliği ifade ettiğini vurguladı. Sonraki süreçte sadece Kürtlere ve PKK’ye yönelik imha saldırılarıyla yetinilmediğini dile getiren Abdullah Öcalan, “Cumhurbaşkanını katletmeye, hükümet değişikliklerine, ordu içi tasfiyelere, topluma yönelik pasifikasyon hareketlerine, bir dizi aydın ve işadamına yönelik suikastlara, kitlesel katliamlara ve medyanın teslim alınmasına varana kadar hangi korkunç olaylar ve çatışmaların sahnelendiğini iyi bilmekteyiz. Eksik olan şey, tüm bu olayların zincirleme bağlantılar içinde olduğunu anlamaktır. NATO’ya girişinden 1998’e kadar Türkiye’nin yaşadığı tüm önemli siyasi ve sosyal olayların temelindeki kalın NATO-Gladiocu çizgiyi görmeden, hiçbir önemli olayı, çatışmayı ve suikastı doğru olarak çözemeyiz. Özde halkların özgürlük, eşitlik ve demokrasi isteklerine karşı bir NATO’cu savaş açılmış ve bu savaşın son halkasına 1998’deki Suriye’den çıkışım eklenmiştir” diye konuştu.
 
ÇIKIŞ SENARYOSUNDA KİM ROL OYNADI? 
 
Suriye’den çıkışında önünde iki yol olduğunu belirten Abdullah Öcalan, hesapta olmamasına rağmen Yunanlı heyet ile yapılan görüşmelerin ardından rotanın Atina’ya çevrildiğini kaydetti. PKK Lideri, “Bir fırsattı ve oradaki dostların ciddiyetine inanarak bu fırsatı değerlendirmekten kaçınmadım. Eğer karşılaştığım tablodaki gibi olduklarını bilseydim, kesinlikle çıkış yapmazdım. Burada sorulması gereken soru şudur: Yunanistan’da da çok güçlü olduğu bilinen Gladio bölümü mü acaba bu çıkış senaryosunda rol oynadı? Bu konunun araştırılması gerekiyor. Türkiye’ye teslim edilmemde ABD’nin Türk yönetimiyle sağladığı uzlaşmada, Yunanlılarla olan sorunların çözümünde ilke anlaşmasına varılmış, en azından bu doğrultuda söz alınmış olması ihtimal dahilindedir. Özellikle Ege ve Kıbrıs sorununun çözümünde bu yönde niyet belirtmeleri kuvvetli bir ihtimaldir. Türkiye’nin bu konuda sınırsız tavizkâr tutum içinde olduğu mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır” dedi.
 
ATİNA’YA İNİŞ: DOSTLAR ORTALIKTA YOKTU
 
Suriye’de 9 Ekim 1998’de bindiği uçağın Yunanistan’ın başkenti Atina’ya iniş yapmasıyla Yunan İstihbarat Teşkilatı eski üyesi olan, uzun süre Türkiye’de de kalan NATO’da görevli subay Savvas Kalenderidis ile karşılaştığını belirten Abdullah Öcalan, “Sözleştiğimiz dostlar ortalıkta yoktu. Tesadüfen devreye Moskova’daki ilişkimiz girdi. Bir Yunan özel uçağıyla yönümüzü Moskova’ya çevirdik. Liberal Demokrat Parti Başkanı Vladimir Jirinovski’nin yardımıyla Moskova’ya inmeyi, o sırada ekonomik kaos yaşayan Rusya’ya giriş yapmayı başardık. Fakat bu sefer karşımıza Rus İç İstihbarat Şefi çıktı. O da ‘Nuh der peygamber demez’ havasındaydı. O koşullarda Rusya’da kalamazdık. Yaklaşık 33 gün sözde gizli kaldım. Bu süre içinde hem İsrail Başbakanı Ariel Şaron, hem de ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright Rusya’ya gelmişlerdi. Rusya’da Yevgeni Maksimoviç Primakov başbakandı. Hepsi de Yahudi kökenliydi. Ayrıca dönemin Türkiye Başbakanı Mesut Yılmaz da devredeydi. Sonunda Mavi Akım Projesi ve 10 milyar dolarlık IMF kredisi üzerinde anlaşarak, Rusya’dan ayrılmamı sağladılar” şeklinde anlattı. 
 
ROMA GÜNLERİ: İTALYA SENARYOSU 
 
Bir sonraki durağının Roma olduğunu dile getiren Abdullah Öcalan, “Bu sefer İtalyan istihbaratının senaryosuyla bir bölümü hastanede geçen, 66 gün sürecek Roma günlerimiz başladı. Dönemin Başbakanı Massimo D’Alema’nın tavrı dürüst ama yetersizdi. Siyasi güvenceyi tam verememişti. Durumumuzu yargıya terk etti. Buna öfkelenmiştim. İlk fırsatta İtalya’dan çıkma kararlılığındaydım. D’Alema son demecinde, İtalya’da dilediğim kadar kalabileceğimi belirtmişti. Ama bu bana zoraki bir tavır gibi geldi. Bu arada yanılmıyorsam ortak bir Arap girişimi oldu. Açıklamadıkları bir yere götürmek istediklerini söylediler. Resmiyeti ve güvencesi olmadığından kabul etmedim” ifadelerini kullandı.
 
‘RUSYA’YA İKİNCİ GİDİŞ HATAYDI’ 
 
Rusya’ya ikinci gidişinin hata olduğunu belirten Abdullah Öcalan, şöyle devam etti: “Bu hatada Numan Uçar’ın laçka tavrının rolü vardı. Bu kişinin içyüzünü halen tam bilemediğim tavrına güvenerek yola çıktım. İçyüzünü bilseydim, kesinlikle Roma’dan çıkış yapmazdım. Yanıltılmıştım. Bu sefer Rus İç İstihbaratı beni gidişin Ermenistan’a olacağına ikna ettikten sonra havaalanına götürdü. Sanırım hazırlanan senaryo gereği havaalanında Ermenistan işinin yattığını, istersem bir haftalığına Tacikistan’a gidebileceğimi, bu bir hafta içinde alternatif yaratabileceklerini söylediler. Beni bir nevi aldatarak, bir kargo uçağıyla Tacikistan’ın başkenti Duşanbe’ye indirdiler. Bir hafta hiç çıkmadan bir odada bekledik. Moskova’ya tekrar döndük. Mecburen tekrar Yunanlı dostlara başvurduk. İki gün içinde hayli maceralı, karlı soğuk bir Moskova gününden sonra yönümüzü tekrar Atina’ya çevirdik.”
 
'OLYMPOS TANRILARININ OYUNLARI' 
 
Olympos tanrılarının oyunlarına geldiğini dile getiren Abdullah Öcalan, “Havaalanının VIP salonundan giriş yaptım. Giriş yapmamla Cehennem Tanrısı Hades’in amansız takibinin başlaması bir oldu. Dostum Nagzakis’in eski çağın büyücü kadınlarına benzeyen kaynanasının epey dağınık evinde bir gece kalabildim. O geceden sonra bir nevi ölüm kampına doğru gidiş başladı. Tümüyle Hades devredeydi. Söylenen ve yapılan her şey sahteydi. Dürüst unsurlar yok muydu? Vardı, fakat hepsi modernite canavarı karşısında çaresizdi. Afrika’ya doğru yola çıkışta bu sefer Mandela figürü etkili oldu: Moskova’ya doğru yola çıkışta Lenin figürünün etkili olması gibi. Güya Güney Afrika’ya gidecek, hem sağlam diplomatik ilişki kuracak hem de resmi geçerli pasaport alacaktım” diye anlattı.
 
Komplo oyununda Yunan devletinin sahtekârlığının başarılı olduğunu söyleyen PKK Lideri, şunları söyledi: “Aslında tarih boyunca Yunan halkının demokrasisinin bu sahtekâr tarafından hep aldatıldığını ve büyük trajedilere duçar edildiğini bilerek yaklaşmalıydım. Dostluklara çocuk saflığıyla inanmam, bu tavrımda etkili oldu. Yunanistan’dan çıkış sırasında her iki havaalanına gidişte içinde olduğum arabanın şoförleri ayıkıp kendime gelmem ve gitmemem için yoğun çaba harcadılar. Büyük bir komplonun yürürlükte olduğunu belirtmek için ellerinden geleni yapma dürüstlüğünü gösterdiler. Muhtemelen onlar da alt düzey istihbarat memurlarıydı. Birincisi arabayı uçağa çarptırarak gidişi engelledi. İkincisi ise arabayı gizli geçmemiz gereken havaalanına yakın yerde 7 sefer dakikalarca bozulmuş süsü vererek durdurdu. Verilen sözlere o kadar güvenmiştik ki, hiç ayıkmadım. Tersine, bir an önce kaderde ne varsa görmek için aceleyle gitmek istiyordum.”
 
AVRUPA’DA 24 SAATLİK ALARM VERİLDİ 
 
Burada Minsk’e gitmek üzere Gladio’nun gizli operasyonlarda kullandığı uçağa bindirildiğini dile getiren Abdullah Öcalan, “Nairobi’ye gitmeden önce Minsk üzerinden Hollanda’ya geçiş yapacaktım. Yine özel uçakla Minsk’in dondurucu soğuğu altında 2 saatten fazla bekledim. Beklenen uçak gelmedi. Beyaz Rusya havaalanı polisleri uçağı dakikalarca kontrol ettiler. Bir ihtimal ve belki de son fırsat olarak beni Minsk Havaalanına bırakacaklardı. Gerisi Beyaz Rusya yönetiminin insafına kalmıştı. İlginç olan odur ki, o sırada Türk Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin de Minsk’e bir ziyarette bulunmuştu. Beklenen uçak gelmeyince, güya son fırsat da kaçmış oldu. Geriye dönüş bir nevi ‘beyaz ölümdü’. Gladio uçağı Akdeniz üzerinden süzülürken, sonraki yorumumla bu gidişi Yahudi soykırımında kurbanların tren seferleriyle taşınmasına benzetmiştim. Şahsımda bir halka uygulanan soykırım rejiminin en kritik dönemine girilmişti. NATO’nun gizli ve gerçek yüzünü bu seferler sırasında gördüm. Minsk’ten dönerken, uçağın herhangi bir Avrupa havaalanına inmemesi için 24 saatlik alarm verilmişti. Anlaşılıyor ki, o dönemde tek isyankâr devlet olan Beyaz Rusya’nın Minsk Havaalanı dışında inişi kabul edecek tek bir havaalanı bırakılmamıştı” dedi. 
 
NAIROBI’DE 'VUR EMRİ’ VERİLMİŞTİ
 
Nairobi’ye götürüldükten sonra “Uzun süre emre itaatsizlikten çatışma süsü verilmiş bir ölüm”, “CIA’nin bir dediğini iki etmeden emrine girmem ve teslim olmam” ve “Çoktan hazırlanmış Türk özel savaş timlerine teslim edilmem” şeklinde önüne üç yol konulduğunu ifade eden PKK Lideri, anlatımlarını şöyle sürdürdü: “Nairobi’deyken yanımda bulunan kişilerden Dilan tedirgin bir ruh hali içindeydi. Düşüncelerini tam açıklasaydı ve sivil toplum örgütlerini harekete geçirebilseydi, belki de komplo kısmen bozulabilir veya boşa çıkarılabilirdi. Kendisinin bir tabancayla kendimizi savunmayı önermesini yadırgamıştım. Bu bizim ve benim için intihar demekti. İntihara niyetim yoktu. Israrla silahı üzerimde taşımam için son ana kadar etrafımda fır dönüyordu. Silah üzerimde olsaydı ve çekmeye çalışsaydım, bu tavır kesinlikle ölüm demek olacaktı. Daha sonra sorgulama sırasında, silah kullanmam halinde vur emri olduğu söylenmişti. Elçilikten çıkmamın da ölüm demek olduğunu söylediler. En akıllı tavrı aldığımı belirttiler. Ne kadar doğruyu söylediler, bilemeyiz.
 
GÜNEY AFRİKAYA GİDİŞ ÖYKÜSÜ 
 
15 günlük Nairobi sürecinde Yunan Büyükelçisi George Kostoulas’ın tavrı anlaşılmaya değer. Acaba kullanılmış mıydı? Yoksa çok önceden planın bir parçası olarak mı hazırlanmıştı? Kendim bunu çözemedim. Teslim edilmemden önce kendi ikametgâhı olan eve hiç gelmedi. Elçilikten bir nevi zorla çıkarılmak istenmem yüzünden, Nairobi zebanisine biraz sert çıkıştı. Ama bu tavrı sahtekârca da olabilir. Bu sefer de güya Hollanda’ya gidiş için Pangalos (Yunanistan eski Başbakanı) Teodoros Pangalos) izin çıkarmıştı. Buna pek inanmamıştım. Çünkü Yunan özel timleri evden çıkmamam halinde zorla saldırıp çıkarmak için pusuda bekliyorlardı. Kenya polisi de aynı şeyi yapmaya hazırlanmıştı. Tabii Güney Afrika Cumhuriyeti’ne gidiş çoktan bir aldatılış öyküsü olarak kalmıştı. Kiliseye, BM’ye sığınma gibi öneriler hep kuşkuluydu. Çıkmamakta diretmiştim.”
 
‘NATO’NUN EN ÖNEMLİ OPERASYONU’
 
Abdullah Öcalan, 9 Ekim 1998’den 15 Şubat 1999’a uzanan uluslararası komplonun ABD dışında hiçbir güç tarafından düzenlenemeyeceğini vurgulayarak, “Türk özel savaş güçlerinin (Bu güçlerin başkanı General Engin Alan’mış) bu süreçteki rolü sadece beni uçakla İmralı’ya, o da kontrollü olarak taşımaktı. Süreç kesinlikle NATO tarihinin en önemli operasyonunun gerçekleştirildiği bir süreçti. Bu o kadar açıktı ki, gidilen yerlerde hiç kimse aykırı bir tavır sergileyemiyordu. Sergileyenler anında etkisizleştiriliyordu. Büyük Rusya bile çok açık bir biçimde etkisizleştirilmişti. Yunanlıların tavrı zaten her şeyi açıklamaya yetiyordu. Roma’da kaldığım evin içinde ve dışında alınan güvenlik tedbirleri durumu oldukça açıklayıcıydı. Tutsaklığa özgü olağanüstü tedbirler almışlardı. Dışarıya adım bile attırmadılar. Özel güvenlik timleri odamın kapısına kadar her yeri 24 saat kontrol altında tutuyorlardı” şeklinde anlattı. 
 
BOP’UN İLK OPERASYONU: KOMPLO
 
PKK Lideri, komplonun Büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilmesi olduğunu ifade ederek, “D’Alema Hükümeti sol demokrat bir hükümetti. D’Alema tecrübesizdi, kendisi yalnız başına karar alamadı. Tüm Avrupa’yı dolaştı. İngiltere ona kendi öz kararını alması gerektiğini belirtti; kendisine pek dayanışma göstermedi. Brüksel’in tavrı net değildi. Sonuçta yargıya havale edildik. Bu tavırda Gladio’nun etkisini görmemek mümkün değildi. Zaten İtalya Gladio’nun en güçlü olduğu ülkelerden biriydi. Berlusconi tüm gücünü harekete geçirmişti. Kendisi Gladio’nun adamıydı. İtalya’nın beni kaldıramayacağını bildiğim için ayrılmak zorunda kalmıştım. Tabii Türkiye bunun karşılığında ABD ve İsrail’in en güvenilir ama en uydu ülkesi haline getirilmişti. Çılgınca küreselleştiği iddia edilen süreç, aslında Türkiye’nin küresel finans kapitalizmine peşkeş çekilmesi öyküsünden başka bir şey değildi. Büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilişinin kilit adımlarından biri ve ilki bana yönelik olan operasyondu. Ecevit’in ‘Öcalan’ın niçin teslim edildiğini bir türlü anlamadım’ demesi boşuna değildi. Birinci Dünya Savaşı nasıl Avusturya Veliahdının bir Sırp milliyetçisi tarafından vurulmasıyla başlatıldıysa, bir nevi Üçüncü Dünya Savaşı da bana yönelik operasyonla başlatılmıştı. Operasyondan sonraki süreci anlamak için operasyon öncesinde ve sırasında olup bitenleri iyice anlamak gerekir” dedi. 
 
ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI’NIN BAŞLANGICI 
 
ABD Başkanının Özel Danışmanı General Galtieri’nin operasyonu Clinton’ın emriyle yönettiklerini yönündeki açıklamasını hatırlatan Abdullah Öcalan, komployla ile başladığını belirttiği Üçüncü Dünya Savaşı’nın gerçek olduğunu, ağırlık merkezin ve kültürel ortamının Ortadoğu coğrafyası olduğunun altını çizen Abdullah Öcalan, “Sadece ‘Üçüncü Dünya Savaşı’nın yoğunluk merkezi olan Irak’ta yaşananlar bile buradaki savaşın bir ülke ile ilgili olmadığını, dünya hegemonik güçlerinin çıkarları ve varlığı ile ilgili olduğunu gayet iyi açıklamaktadır. Bu savaş ancak İran’ın tamamen etkisizleştirilmesi, Afganistan ve Irak’ın istikrara kavuşturulması, Çin’in ve Latin Amerika’nın tehdit olmaktan çıkarılmasıyla sonlandırılabilir. Dolayısıyla savaşın daha ortalarındayız. Kesin bir şey söylemek sosyal bilimler açısından doğru olmasa da savaş en az 10 yıllık (NATO’nun son stratejik planları da 10 yıllık bir süreyi öngörmektedir) bir süre daha devam edebilir. Bazen diplomasi, bazen şiddet yoğunlaşacaktır. Gündeme şiddetli ve kontrollü ekonomik krizlerle müdahale edilecektir. Alanların önceliği değişecek, ama şöyle veya böyle savaş komple olarak birçok alanda cereyan edecektir. Ancak savaşın bu temel doğası göz önüne getirildiğinde, bana yönelik 1998 operasyonunun neden uluslararası çapta yürütüldüğü ve NATO’nun en büyük Gladio operasyonu olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Şüphesiz büyük savaşlarda hep hegemonik güçler kazanmazlar, halklar da çok şey kazanabilirler. Hatta hegemonik güçler sistemsel kaybedebilir, halklar sistemsel kazanabilirler” tespitinde bulundu.
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

18/08/2024
23:03 Elkê'de korucular yaylacılara saldırdı
22:08 Kanireş'te 4.1 büyüklüğünde deprem
21:46 ‘Hukuk ve toplumda anadil’ paneli
21:18 TFF Başkanı Amed’e geldi
20:59 Abbas'tan Özel’e Filistin daveti
20:38 Eylemdeki CarrefourSA işçilerinden örgütlenme çağrısı
20:06 ‘İdama hayır’ kampanyası uzatıldı
19:35 WHO’dan küresel ısınma uyarısı
19:05 Bombardıman sonrası çıkan yangın sürüyor
18:41 HRW’den Kişisel Statü Yasası’na dair Irak’a uyarı
18:18 Kerkük’te ‘birlikte yaşam’ için yeni dönem
17:56 Yangın bölgesinde acil yıkılacak bina tespiti
17:24 BM Lübnan Geçici Gücü’nün 3 askeri patlamada yaralandı
17:08 ‘Ötekilerin Dayanışması’ belgeselinin gösterimi yapıldı
16:23 Qereyazî’da halay şöleni
16:04 Hindistanlı doktorlar hükümete 72 saat süre verdi
15:41 Muğla'nın 3 ilçesinde yangın çıktı
15:32 Bakırköy Cezaevi önünde 'Özgürlüğe ses ver' eylemi
15:18 İran’da 2 günde 4 tutsak idam edildi
15:14 TJA ve TAJÊ'den Hindistanlı kadınlara mektup: Direnişinizi selamlıyoruz
15:06 Hatimoğulları: Turizm açısından ülkenin barışa ihtiyacı var
15:00 İranlı yazar Müjgan Kawusî'ye hapis cezası
14:22 AKP'lilerin Koçyiğit'e saldırısı Êlih'te protesto edildi
13:36 DEM Parti heyetinden İzmir için dayanışma mesajı
13:26 Karşıyaka yangını kontrol altına alındı
13:19 Korucuların saldırısına uğrayan Yahya K. yoğun bakıma alındı
12:55 Cezaevinde yaşamını yitiren Bazo Yılmaz anıldı
11:20 Tarık Ziya Ekinci defnedildi: Ömrünü halkına adadı
10:45 Doğan: Atalay ile ilgili hukuksuzluğu konuşturmamak için saldırı oldu
10:18 Yazar Mona Fayyad: İdamlara karşı ortak mücadele edilmeli
10:12 40 derece sıcaklıkta kadınların zorlu mesaisi
10:11 Tutsak Adet: Ne yapılacaksa bugün yapılsın yarın geç olabilir
09:10 CarrefourSA depo çalışanları: Direneceğiz
09:07 Wanlı kadınlar belediyeden taleplerini sıraladı
09:04 Avkevir halkından Budak'a tepki: Oyumuzu DEM Parti’ye verdik
09:00 18 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:58 Jin Dergi 'Kadınlara baş eğdiremezsiniz' kapağıyla çıktı
08:44 Ege’de yangınlar büyüyerek sürüyor
17/08/2024
23:05 Bakan: 8 aktif yangın var
22:49 Berlin’de savaşa karşı yürüyüş
21:54 SOHR: Türkiye paralı askerleri Federe Kurdistan’a gönderiyor
21:36 Bolu'da orman yangını: 490 kişi tahliye edildi
21:05 Şişhane Nöbeti’nde depremde yaşamını yitirenler anıldı
20:14 Binevş Kadın Danışma Merkezi açıldı
19:58 Kayyıma karşı eylemde Meclis’teki saldırı kınandı
19:36 Bakırhan Hacı Bektaş-ı Veli'de: Dergahı gerçek sahiplerine teslim edin
18:59 Karşıyaka'da bir yangın daha başladı
18:54 ‘Çözümün yegane yolu örgütlenmektir’
18:25 Kadınlar Birliği Hareketi’nden ‘İdama hayır’ kampanyasına destek
17:22 Amêdiyê’de bombardıman ardından yangın
16:52 Dîlok'ta deprem paneli: Değişen bir şey yok
16:16 Kürt dil kurumları hamle başlattı: Her alanda mücadele
16:10 Çiftçilerden eylem: Ürünlerini yola döktüler
15:58 Tuncel: Türkiye'nin savaş ve çözümsüzlük politikasının merkez üssü İmralı'dır
15:36 İşçilerinin yemeğinden böcek çıktı
15:31 DEM Parti heyeti yangın bölgesinde: Afet bölgesi ilan edilsin
15:22 F Oturması: Şivekar Ataş serbest bırakılsın
15:16 'Savaşa ve işgale karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım' mitingine katılım çağrısı
14:53 Ekinci'nin cenazesi Amed'e uğurlandı
14:50 Hatimoğulları 'Ekmek ve Adalet' buluşmasında: Bu rejimin sonu geldi
14:43 İHD: Depreme dirençli şehirlerde yaşamak insan hakkıdır
14:22 Yüzde 96 engelli Mavi için 'acil tahliye' talebi
14:21 Uçar: Türkiye, KDP ile birlikte DAİŞ zihniyetini hortlatmak istiyor
13:22 Ege'de yangınlar devam ediyor: İzmir'de bin 600 hektar yandı
13:14 Cumartesi Anneleri Abdurrahim Demir’in akıbetini sordu
12:57 Gözaltında kaybedilenlerin akıbeti soruldu: Acımız ilk günkü gibi taze
12:36 İzmir'de 'Ekmek ve Adalet Buluşmaları'na katılım çağrısı
12:10 İsrail Lübnan’a saldırdı: 10 ölü
10:35 Naif İşçi'nin tahliyesi 5'inci kez ertelendi
10:14 İpek Er'in ölümünün üzerinden 4 yıl geçti: Orhan hala korunuyor
10:05 Hindistan'da kadınlar 'Jin jiyan azadî' diyerek sokağa çıktı
09:44 AKP'li Alpay Özalan'ın şiddet karnesi
09:07 Marmara Depremi 25’inci yılında: İstanbul için bir an önce adım atılmalı
09:06 Buğday tarlada kaldı!
09:04 Êlih Belediyesi'nin 5 aylık karnesi
09:03 Rihalı fıstıkçılar 'destek ve taban fiyat' istiyor
09:02 Ekonomik kriz 'Kadın Emeği Tandırı'nı da vurdu
09:01 Ekolojistlerden ağaç talanına karşı yeni planlama
09:00 17 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:56 Ege'deki yangınlar nedeniyle binlerce kişi tahliye edildi
08:41 Amed’de gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
08:34 Dêrsim’deki yangın söndürüldü
16/08/2024
23:59 Dersim’de yangın
23:59 Milas'ta yangın: 2 köy boşaltıldı
23:57 Yangın İzmir'in dört bir tarafını sardı: Müdahale yetersiz
23:15 Mersin’deki nöbet eyleminde Meclis’teki saldırı kınandı
22:53 1 günde 47 orman yangını çıktı
22:28 Kadın örgütleri: Serpil göz göre göre öldürüldü
22:14 İzmir'de yangının bilançosu açıklandı
22:09 TJA’nın okuma atölyesine yoğun ilgi
22:01 Şişhane nöbeti kadınlar öncülüğünde sürdü
21:39 189 aydından Türkiye'nin saldırılarına karşı uluslararası çağrı
21:26 AYM’nin kararının değerlendirilmesi AKP oylarıyla reddedildi
20:50 Mersin’de 7 tutuklama
19:39 Karamollaoğlu: Meclis’teki saldırı Türkiye’nin özetidir
19:12 Koçyiğit’ten saldırıya yanıt: Zorunuza teslim olmayacağız
18:59 Halay çektiği için tutuklanan kadınlar tahliye oldu
18:44 Yönetim ve teknik ekip basınla buluştu: Amedspor bir duruştur
18:20 AKP’li Özalan ve saldırdığı Şık’a kınama cezası
17:48 Yemen’de intihar saldırısı
17:32 TJA’dan katledilen Yıldız’ın ailesine taziye ziyareti
17:23 Patnos Cezaevi raporu: Sağlık hakkı engelleniyor
17:01 Saldırıya uğrayan Koçyiğit: Kurgulanmış, bilinçli bir saldırıydı
16:48 Demokratik Modernite 'Kürt Toplumunun Sosyo-Psikolojik Konumu' başlığıyla çıktı
16:44 ESP'den Kürtçeyi yasaklayan HD İskender protestosu
16:32 Kimyasal gazdan zehirlenen 11 işçi hastaneye kaldırıldı
16:25 Amed’de kafe saldırganları tahliye edildi
16:17 DEM Parti Eş Genel Başkanlarından saldırıya tepki: Siyasi çeteciliktir
15:57 Özel'den saldırıya uğrayan Koçyiğit’e ziyaret
15:56 HABER-SEN: PTT müdürü yöneticimize saldırdı
15:37 Özel: Meclis'te kan akmaya başlıyorsa vatandaş ne yapacak?
15:22 Mêrdîn'de gözaltına alınanlar serbest
15:06 Can Atalay oturumu: Şık, AKP'li Özalan'ın saldırısına uğradı
15:04 Karşıyaka'da yangın nedeniyle tahliyeler başladı
14:45 Öğrencilere salon verilmedi
14:40 Kocaeli Cezaevi'nde inceleme yapan ÖHD işkenceyi doğruladı
13:56 Suriye’de art arda iki deprem
13:02 Tutsaklara yönelik işkenceye dair İHİK’e başvuru
13:01 İzmir'de yangın yerleşim yerlerine yaklaştı
12:49 AKP Grup Başkanından Atalay açıklaması: Sonuç tesis etmek mümkün değil
12:25 Marmara Depremi 25’inci yılında: Önlem için kaybedilecek tek günümüz yok
11:50 Bolu’daki yangın 22 saattir devam ediyor
11:50 Erişim engelini eleştiren Dilruba Y. 3 Eylül'de hakim karşısına çıkacak
11:18 Kürtçe şarkı ve halay gerekçesiyle tutuklananlar tahliye edildi
11:17 Amed Büyükşehir Belediyesi 150 yeni otobüs alacak
11:02 Ailelerden İmralı başvurusu
10:29 Tarık Ziya Ekinci Amed’de toprağa verilecek
09:50 Yangınlar nedeniyle 2 mahalle boşaltıldı
09:17 3 bin yazarlı kitap: Özgür Basın Tarihi
09:14 Mücadeleyle geçen bir ömür
09:14 Emekliler: Birlikte değiştirebiliriz
09:09 Cengiz İnşaat mahkeme kararını dinlemiyor
09:08 Polisin baskın düzenlediği düğünün sahibi: Susturamazlar
09:07 'Ayıp değil mi?' yanıtına 6 ay ceza!
09:06 Artan maliyetler nedeniyle 400 esnaf kepenk indirdi
09:05 'Sınır ötesi' çözümsüzlük
09:04 Pazar alışverişi: Meyve ve sebzenin çürüğünü alabiliyoruz
09:00 16 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:56 Meclis Can Atalay için olağanüstü toplanıyor
15/08/2024
23:45 Köprü ve otoyol ücretlerine zam
23:26 Çanakkale’de orman yangını
23:08 Evli olduğu kadını katleden erkek tutuklandı
22:16 53 yılın en sıcak Temmuz’u yaşandı
21:46 Kayyıma karşı 62 gündür nöbetteler: Direniş meşrudur
21:37 İsveç'te M çiçeği vakası
21:12 Savaş uçakları Biradost’u bombaladı
21:03 Ukrayna: Kursk’ta 82 yerleşim yeri kontrolümüzde
20:39 Ankara-Bağdat arasında ortak mutabakat zaptı
20:23 Foça’da kayyıma karşı nöbet: Mücadeleye çağrı
19:07 CHP 'hayvan katliamı' yasasını AYM'ye taşıdı