HABER MERKEZİ - PKK Merkez Komitesi'nden Hêlîn Ümit, Abdullah Öcalan'dan beklenen açıklamaya dair "Çağrının olup olmayacağı, içeriği, konuları önümüzdeki günlerde netleşecek. Önemli olan Önder Apo’nun durumudur. Öncelikle bu netleşmeli" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt sorununun çözümüne ve Türkiye'nin demokratikleşmesine dair önümüzdeki günlerde bir çağrı yapacağı açıklandı. Çağrının içeriğine dair tartışmalar devam ederken, PKK Merkez Komitesi üyesi Hêlîn Ümit'ten konuya dair açıklamalar yapıldı.
Medya Haber'de yayınlanan özel bir programda konuşan Hêlîn Ümit, "Şu anda Önder Apo’yla yapılan görüşmenin içeriği hakkında bilgilerimiz var. Bu nedenle, Önder Apo’nun görüşmede söylediği gerçeklikleri anlamaya, doğru kavramaya ve buna dayanarak kendi görevlerimizi doğru belirlemeye çalışıyoruz. Şimdilik bunları söyleyeyim. Çağrının olup olmayacağı, içeriği, konuları önümüzdeki günlerde netleşecek. Burada önemli olan birkaç nokta var. Önemli olan Önder Apo’nun durumudur. Öncelikle bunun netleşmesi lazım. Bu konuda gelişme olmalı" dedi.
'ÇAĞRI İSTENİYORSA ÖZGÜR KOŞULLAR OLMALI'
"Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü ve özgür çalışır hale gelmesi, eğer bir gelişme olacaksa, en temel gerekliliktir" diye vurgulayan Hêlîn Ümit, "Bazı kavramlar çok farklı yerlere çekildiği için dikkatli konuşmaya çalışıyorum, ama bu olmazsa olmaz. Karşılıklı bir inisiyatif söz konusu. Önder Apo’dan bir şey isteniyorsa, bir çağrı yapması isteniyorsa, bunu yapabilmesi için özgür ve çalışır bir konumda olması gerekir. Artık İmralı Soykırım Sistemi’nin sonuna gelindi. Bu sistem böyle devam edemez; ortadan kalkması lazım. Bahsettiğimiz bir sistem meselesidir, mekan tartışması değil" ifadelerini kullandı.
'DEĞİŞİM SÜRECİ' VURGUSU
Hêlîn Ümit, yeni sürece verilen isimlere işaret ederek, "Yaşayarak, tecrübe ederek ismini koyacağız. Türkiye’de özellikle Kürt demokratik siyasetinin ısrarla vurguladığı 'Barış süreci' meselesinde olduğu gibi, bu bir barış süreci değil. Zaten karşıtları da 'Barış süreci yok' diyor. Bir müzakere süreci de değil. Bir çözüm süreci olduğunu da söyleyemeyiz, çünkü gerçekten böyle bir durum yok. Peki nedir? Bir dönüşüm, değişim süreci. En azından biz böyle algılıyor, öyle anlamaya çalışıyoruz. Tüm bunları bir değişim süreci olarak tanımlayabiliriz. O yüzden bu durumu 'değişim süreci' olarak değerlendirmek daha doğru. PKK veya Kürt Özgürlük Hareketi değiştikçe dönüştürecek; biz zaten buna hazırız. Bu, yeni bir şey değil" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE HAZIR MI?'
"Asıl sorun şurada: Türkiye buna hazır mı?" diyen Hêlîn Ümit, "Türkiye, Kürt özgürlüğü temelinde dönüşüme hazır mı? Mevcut tabloda Türk Devleti buna hazır görünmüyor. Devlet içindeki bazı kesimler ayak oyunlarıyla süreci tersine çevirmeye çalışıyor. Yine de sorunun ciddiyetini kavrayan kesimlerin var olduğunu da belirtmek gerekir. Mesela Devlet Bahçeli hasta yatağından mesaj vererek 'Türkiye’de bir doğum sancısı var, bu da tehlike demektir, birlik olalım' dedi. Hastayken bile bu mesaja başvurması çarpıcı. Gerçekten Türk Devleti, Kürt özgürlüğü temelinde dönüşüme hazır mı? Biz hazırız. Dönüşüme de dönüştürmeye de hazırız. Bu konuda özgüven ve inancımız var. Tarihsel ve sosyolojik bakış açımız da bunu sağlıyor" diye konuştu.