İZMİR - KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine geri dönmesi talebiyle yapılan oturma eyleminin 332'nci haftasında, ülkede demokrasi sağlanana kadar mücadele edileceği vurgulandı.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubeler Platformu’nun, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine iadesi talebiyle her hafta çarşamba günü Karşıyaka çarşı girişinde düzenlediği oturma eylemi 332'nci haftasında da devam etti. "İhraç tecrittir, tecrit insan hakları ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceğiz" pankartı açılan eylemde sık sık "KHK'ler gidecek biz kalacağız", "Faşizme karşı omuz omuza", "Hak hukuk adalet" sloganları atıldı.
Oturma eyleminde konuşan Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 6 Nolu Şube Mali Sekreteri Deniz Filiz, ülkenin uzun zamandır bir demokrasi krizinden geçtiğini, bu krizin toplumun tamamını etkilediğini ve halkın iradesinin tanınmadığını ifade etti. Siyasetin yargı eliyle dizayn ettirildiğini belirten Filiz, "Demokratik yollarla iktidarını sürdüremeyenlerin, sandığın gücünden korkanların, hukuku bir sopa olarak kullandığı bir sürecin içindeyiz. Bunlarla da yetinmeyen siyasi iktidar, geleceğimiz olan gençliği susturmak, korkutmak ve sindirmek için üniversitelerde ve sokaklarda şiddet uygulamaya devam ediyor. Anayasal haklarını kullanan, barışçıl eylemlerle taleplerini dile getiren öğrenciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, şiddet görüyor. Öğrencilerimizin eğitime, özgürlüğe ve adalete olan taleplerine kulak verilmesi gerekirken; onların sesi bastırılıyor, genç bedenler devlet şiddetiyle karşı karşıya bırakılıyor. Bu baskı ortamının bir sonucu olarak, Dün evinin önünde silahlı vurularak yaralanan Barış Akademisyeni Cenk Yiğiter’e yapılan saldırıyı en güçlü biçimde kınıyoruz. Bu saldırı, yalnızca bir kişiye değil; akademik özgürlüğe, düşünceye ve barış içinde bir yaşam isteyen herkese yöneliktir. Saldırgan zihniyetin karşısında dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz" dedi.
'DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Yıllardır toplumsal barışın sağlanması için mücadele ettiklerini aktaran Filiz, muhalif kesime uygulanan baskı politikaları ile toplumsal barışın mümkün olamayacağını söyledi. 332 haftadır demokrasi mücadelesi verdiklerini vurgulayan Deniz, "KHK’lerle hukuksuz bir şekilde görevlerinden ihraç edilen bütün arkadaşlarımız işlerine iade edilene kadar, kayyum rejimi sona erene kadar, bütün toplum kesimleri kendilerini özgürce ifade edene kadar, gençler özgürce üniversitelerinde söz sahibi olana kadar, bu ülkede herkes için eşitlik, herkes için özgürlük, herkes için demokrasi, herkes için adalet tesis edilene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.