ANKARA - Sürecin geldiği aşamayı değerlendiren ve Meclis’teki komisyonun bir an önce kurulması gerektiğini belirten Gelecek Partisi Milletvekili Kani Torun, PKK’lilerin siyaset yapmasının yolunu açacak düzenlemelerin de yapılabileceğini söyledi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrıyla, Kürt sorununda çözümünde yeni bir aşamaya geçildi. PKK 12’nci Kongresi’ni toplayıp çalışmalarını sonlandırma kararı aldı. Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve PKK’nin aldığı karar sonrası gözler iktidar ve devletin atacağı adımlara çevrildi. Aradan geçen sürede ise devlet kanadı henüz somut bir adım atmış değil. Abdullah Öcalan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis’te komisyon kurulsun çağrıları sonrasında partiler arasında temaslar olsa da henüz bunun için resmi bir adım atılmış değil.
Kürt sorunun çözümü noktasındaki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulunan Gelecek Partisi Bursa Milletvekili Kani Torun, sorunun sadece silah bırakma ile çözülemeyeceğini, silahın bırakılması ile birlikte hukuki zeminin de inşa edilmesi gerektiğini söyledi. Torun, “O silahları elinde tutan insanlar silahları bıraktıktan sonra ülkeye girebilmeliler, gelebilmeliler. Bu insanların orada kalmasının bir kıymeti harbiyesi yok. Silah bırakanların da ülkeye dönüşünü sağlayacak yasal ve hukuki düzenlemelerin yapılması gerekiyor” dedi.
Çağrı ve kararlara rağmen iktidarın adım atmamasına değinen Torun, iktidarın 'MHP ayağı'nın bu sürecin başlatıcısı ve sürükleyicisi olduğunu kaydetti. Torun, iktidar partisinin "Silahların bırakıldığını görelim, sürecin samimiyetine o zaman inanırız' psikolojisinde olduğunu söyledi.
‘BİR AN ÖNCE YASA GELMELİ’
İktidarın adım atacağına yönelik emarelerin olduğunu belirten Torun, “İşi yürütenlerde kararlılık devam ediyor. Orada bir sorun yok. Benim gördüğüm sorun; bu kararlılığı aşağıya henüz yansıtmadılar. Parti tabanına bunu açıklayacak, toplantılar vesaireler yapmaya başlamadılar. Tepedekiler bu işi biliyor da. ‘Hele bir şu safhayı geçelim de ondan sonra bu işe yatırım yapalım modundalar.’ Ben o modun belli bir süreye kadar anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum ama eğer silahlar önümüzdeki hafta bırakılıyorsa, silah bırakma işleminin başlamasıyla beraber burada da hukuki ve yasal düzenlemelerin tartışması başlamalı. Yani silah bırakanları ülkeye dönmelerini sağlayacak yasal altyapının bir an önce halledilmesi gerekiyor" diye belirtti.
‘YAZ SONUNA KADAR ADIMLAR ATILACAK’
Kürt tarafının ve iktidarın çözüme dair ortak bir noktada buluşabilme ihtimalinin olduğunu ve buna inandığını ifade eden Torun, “İyimserliğimi koruyorum. Çünkü silah bırakıldığında iki taraf da barışı kazanacak; devlet de, PKK de. Dolayısıyla toplum da rahatlayacak. Bu çok önemli bir şey. Burada biraz sabır gerekiyor. Üçüncü aktörlerin, yani bizim gibi sürecin ilerlemesini isteyen aktörlerin destek olmasında yarar var. Yani bunu diğer partiler için de söyleyebilirim. İktidar partisi haricindeki partilerin de destek olması, sürecin olumlu yönde ilerlemesi açısından önemlidir. Silah bırakmanın başlamasıyla buradaki hukuki düzenlemeler arasında bir denge olacak ve bu yaz sonuna kadar büyük ihtimalle bu konuda bir kısım adımlar atılabilecek” diye konuştu.
‘KOMİSYON BİR AN ÖNCE KURULMALI’
Meclis’te bir an önce komisyonun kurulması gerektiğini dile getiren Torun, "Bildiğim kadarıyla bir kısmı hali hazırdaki mevzuatla gelebiliyor. Türkiye için de herhangi bir suça bulaşmadığı açık olanlar, yani hakkında bu anlamda arama kaydı vesaire bu tür şeyler olmayanların mevcut mevzuatla gelebileceğini biliyorum. Ancak tabii ki tamamının gelebilmesi için bir hukuki düzen gerekiyor. Meclis'te kurulacak komisyon da bu işe yarayacak. Bu komisyonda hukuki düzenlemeler konuşulacak, bunun altyapısı hazırlanacak ve herkes elini taşın altına koymuş olacak. O zaman İktidar partisi de negatif bir durum olursa ‘Ben tek başıma değilim’ diyebilme imkanına kavuşacak. O yüzden Meclis komisyonunun bir an önce kurulmasında fayda var" ifadelerini kullandı.
‘DEMOKRATİK AÇILIMLAR YAPILMALI’
Yasal düzenlemelerle tutsak siyasetçilerin de tahliye edilmesi gerektiğini belirten Torun, Kürt sorununun demokratik çözümü için bir takım demokratik açılımlar yapılmasının önemine işaret etti. Torun, "Türkiye daha fazla demokratikleşmeli. Çözümün önünde en riskli şeylerden biri iktidarın CHP ile kavga halinde olması. Bu çözümü zehirleyebilecek bir olay. Bu konuda biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor. AK Parti kişisel rakiplerini diskalifiye etme uğruna çözümü kurban etmemeli. Bu açıdan da daha dikkatli olmaları ve Cumhuriyet Halk Partisi'ni kriminalize etme çalışmalarına son vermelerini diliyorum” dedi.
‘MECLİS’TE SİYASET YAPSINLAR’
PKK’lilerin gelip siyasete katılmaları gerektiğini belirten Torun, “Bir zamanlar ‘Dağda silahlı mücadele yapacağınıza gelin düz ovada siyaset yapın’ deniliyordu. Sonuçta bu insanlar için hukuki düzenlemeler yapıldığında; ileride siyaset yapmalarının da önü açılacak. Eğer siyaset yapmak isterlerse, siyasi partiler açıktır. Hangi siyasi partide siyaset yapmak isterlerse buyursun ve yapsınlar. Bence dağda duracaklarına gelsin Meclis'te siyaset yapsınlar" ifadelerini kullandı.
Sürecin geldiği aşamaya dikkat çeken Torun, artık mevcut süreci geriye çevirmenin mümkün olmadığını söyledi. Bu aşamadan sonra masayı devirenin kaybedeceğine vurgu yapan Torun, "Öyle bir yere geldik ki cin şişeden çıktı. Sürecin bu aşamasına geldikten sonra masayı deviren kaybeder. Kim olursa olsun. Dolayısıyla süreç başarıya ulaşacak” dedi.
‘MİLLİYETÇİLİĞİ KÖRÜKLEYEN PARTİLER VAR’
Bahçeli’nin “Umut hakkı” ve Abdullah Öcalan'ı kastederek “Gelsin Meclis’te konuşsun” sözlerine ilişkin ise Torun şunları söyledi: “Bu tür şeylerde adım adım gitmekte fayda var. Yani acelecilik bazen işi bozabilir. Kürt kamuoyunun da bir takım istekleri var ama iktidarın da hesap vereceği bir kamuoyu var. Burada sürekli bu olaya karşı çıkan ve Türk milliyetçiliğini körükleyen partiler var. İktidarın, özellikle altının oyulması korkusu var. O yüzden adımların yavaş atılmasını anlayışla karşılamak lazım. Yani silahlar bırakılıp silahlı kişiler yapılacak yasal düzenlemelerle ülkeye geldikten sonra ve hazırdaki hapisteki siyasetçileri de kapsayan yeni bir yasal düzenleme başladığında; zaten ‘umut hakkı’ da o zaman gündeme gelecektir” şeklinde konuştu.
‘KARARLILIKLA AŞILABİLİR’
Ortadoğu’da yaşanan gelişmelere işaret eden Torun, bu gelişmelerin sürece olumsuz etki etme ihtimalinin olduğunu kaydetti. Bu ihtimalin tarafların kararlığına göre şekilleneceğine dikkat çeken Torun, “Ortadoğu’daki bu karışıklıklar, süreçle ilgili bazı yol kazalarına sebep olabilir. Ancak bu sürecin başarıya ulaşması için sağlam bir irade gösterilirse; Hem devlet kurumları hem de örgüt verdiği sözleri tutarsa bunlar etkili olmayacaktır. Ayrıca küresel güçlerin bölgede çözüm istemediğini düşünmüyorum. ‘Çözüm istiyorlar’ da diyemem; Ancak görünen o ki özellikle Amerika mümkün olduğunca bölgeye müdahalesini gerektirecek olayların yaşanmasını istemiyor. Amerika'nın büyük ölçüde Uzak Doğu’ya yöneleceğini düşünüyorum. Bu açıdan, bölgede sağlanacak nispi bir barışın Amerika’nın da çıkarına olacağını öngörüyorum” dedi.
MA / Mehmet Aslan