CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?

ANKARA - CHP Milletvekilli İnan Akgün Alp, komisyonun Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğini belirterek, “Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin? Çünkü çatışmayı bitirecek olan muhatap O’dur” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’yla başlayan süreç devam ediyor.  Birçok adım atan Kürt Özgürlük Hareketi, son olarak 26 Ekim’de Qendîl’de yaptığı açıklamayla, güçlerini Türkiye ve Kuzey Kürdistan’dan çekmeye başladığını duyurdu. 
 
CHP Qers Milletvekilli İnan Akgün Alp, Kürt meselesinin çözümümü bağlamında süren tartışmaları ve gelişmelere ilişkin Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Son bir yıldır Kürt meselesiyle ilgili yeni bir süreç ve yoğun tartışmalar yaşanıyor. Kürtler bu meseleyi kendi haklarıyla ilgili bir sorun olarak görürken, devlet ya da iktidar bunu neden farklı bir şekilde tanımlıyor?
 
İktidar,  “Terörsüz Türkiye”, Kürtler  “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” diye tanımlıyor. Bu aslında iki farklı bakış açısının yansımasını gösteriyor. Son zamanlarda ise AK Parti başka, MHP başka mı düşünüyor veya devlet içerisinde farklı görüşler mi var diye yorumlar da var. Bana göre bu iki farklı sebepten kaynaklanıyor. Birincisi, o meseleyi ele alış biçimi. İktidar cenahı sadece “terör” ve şiddeti sona erdirme çabası olarak değerlendiriyor. Fakat Kürt sorunu bütünlüklü bir bakış açısıyla tarihi, toplumsal, siyasal, ekonomik ve hukuki sebepleri ile değerlendirilirsen yani bu sorunun ortaya çıkışından itibaren ele alarak bütünlüklü bakış açısıyla değerlendirilirse, bu sürecin farklı bir şekilde ilerlemesi gerekiyordu. Bir de aslında Suriye’de devam eden ve devletin başka bir kanadının yürüttüğü bir süreç ve o sürecin Türkiye’ye etkileriyle Türkiye’de eş zamanlı devam eden süreci yöneten farklı aktörler var. O aktörlerin bazen örtüşen, bazen örtüşmeyen açıklamaları oluyor. O da sanki farklı düşüncelerdeymiş gibi algıya sebep olur. Çünkü Suriye’de devam eden bir sosyal, siyasal, askeri bir iktidar paylaşım modeline göre devam eden bir süreç var. Bu süreci devletin başka bir kanadı yönetiyor. Orada devam eden bu sürecin Türkiye’de yansımaları oluyor. Tıkanıklıklar Türkiye’yi de etkiliyor. Süreç ilerledikçe Türkiye’deki süreç de buna göre ilerliyor. Bunları yürüten aktörler farklı olduğu için yansımaları da farklı oluyor.
 
Kalıcı bir barış için ne gerekiyor? 
 
Bu konuda aslında söylenmeyen bir söz de kalmamıştır. Kürt sorununun elbette nedenleri ve bir de sonuçları vardır. Sonuçları üzerinde, sonuçları gidermek üzerinden hareket edip güvenlikçi bir bakış açısıyla hareket ederseniz, sorunu salt bir şiddet meselesiymiş gibi ele alırsanız sorunun ana kaynağını çözemezsiniz. Evet, Kürt sorunu neticede bir şiddet doğurdu. Ama Kürt sorunu sadece bu demek değildir. Esas itibariyle bir insan hakları sorunudur. Dönemin koşulları içerisinde uğranılan baskılara, halkın uğradığı baskıya karşı bir demokratik talepler sorundur. Bu şekilde de ele almak lazım. Biz öteden beri parti olarak bu meseleyi bu cihetten ele alıyoruz. 1989'dan yayınladığımız rapordan itibaren biz böyle düşünüyoruz.
 
İktidar ya da devletin soruna tek pencereden bakması çözüm getirir mi?
 
Kürt sorunun siyasal, hukuki,  sosyal ve ekonomik sebeplerine yönelik bir tartışma yürütülmediği sürece, bu tek başına çözüm getirmeyecektir.
 
AKP-MHP arasında görüş ayrılığı var mı? Hükümet ve devlet, sürece farklı perspektiflerden mi bakıyor? 
 
Bu aslında kendi aralarında oluşturdukları ittifakın ruhuna da aykırı. Dediğim gibi, Suriye’de yürüyen süreçle ilgili aktörlerin farklı düşünceleri, farklı adımları ve onu yürüten farklı odaklar olduğu için bazen sanki söylemler farklılaşıyormuş gibi algılıyor olabilirsiniz. Ama bunu, kendi aralarında bir çatlak varmış gibi algılamak yanlış olur. Ben öyle bir farklılık görmüyorum.
AK Parti de artık devlette 23 senede kökleşti. Artık AK Parti’yi de hükümet-devlet ayrımı çerçevesinde çok fazla tartışmak doğru değil. Çünkü yasamasıyla, yürütmesiyle, yargısıyla, medyasıyla, sivil toplumuyla ve Meclis’teki aritmetiğiyle AK Parti, 23 senede yeterince devlete hâkim oldu. Bu ayrımı artık çok belirgin şekilde telaffuz edemiyorum.
 
CHP'nin sürecin içindeki rolünü nasıl görüyorsunuz?
 
Biz öteden beri bu sorunun Meclis çatısı altında çözülmesi gerektiğini, sürecin açık ve şeffaf yürütülmesi gerektiğini, Meclis komisyonlarının bu süreci yürütmesi gerektiğini savunmuştuk. Bugün de kurulan komisyona üye verdik; dahil olduk, içindeyiz. Fakat kurulan komisyon, bence şu ana kadar çok da istenildiği gibi çalışamadı. Bu biraz Meclis Başkanı'nın tavrından kaynaklanıyor. Suriye ile eşzamanlı yürütülmesinden kaynaklanıyor. Meclis Başkanı'nın her komisyon toplantısı öncesinde yaptığı bir çerçeveleme var. Yani komisyon, bir anlamda bu çerçevelemeye hapsolmuş gibi görünüyor.
 
Başından beri hem milletvekilleri olarak hem partimiz pozitif katkı sunmaya çalıştık. Bu sürece barışçıl yöntemlerle sorunun çözülmesine katkı sunmaya çalıştık, çalışıyoruz. “CHP dışında” demek çok da gerçekçi olmaz ama süreç çok hızlı ve sağlıklı ilerlemiyor. Bir yıl geçti, bu süre içinde tek bir yasa dahi çıkarılmamıştır. Hatta sürecin kendisini tanımlayan bir çerçeve yasa dahi çıkarmamıştır. Hatta bu konuyu yürüten aktörlerin güvenliğini sağlayacak bir yasa dahi çıkmamıştır.
 
Buna kim engel oluyor? 
 
Komisyon mümkün olduğunca çabuk bir şekilde önerisini Genel Kurul'a ve Meclis'in diğer komisyonlarına bildirip bu konuda somut adımlar atmalı.
 
Bütün bunlar sadece CHP'nin değil, aslında bütün Meclis'in eksikliğidir. Bizim şimdiye kadar bu çerçeveyi çizmiş olmamız gerekiyordu. Meclis komisyonumuz bu saate kadar dinlemeler yaparak gelmiştir. Bu dinlemeleri, toplumsal rıza ürettiğini iddia ederek yapmıştır. Sadece dinlemeyle toplumsal rıza üretilmez. Rıza, toplumun ihtiyaç duyduğu şeyleri söyleyerek ikna edici adımlar atarak üretilir. Komisyon mümkün olduğunca çabuk bir şekilde önerisini Genel Kurul'a ve Meclis'in diğer komisyonlarına bildirip bu konuda somut adımlar atmalı.
 
Komisyonun İmralı ziyareti gündemde. Ancak henüz komisyon bu hususta toplanmadı. Komisyonun Abdullah Öcalan ile hala bir görüşme takvimini belirlememesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
En güncel tartışma bu. PKK’yı kim kurdu ve kim fesih kararı verdi, uygulattı? Yıllardır cezaevinde olan Abdullah Öcalan. 27 Şubat’ta da açık bir açıklama yaptı. Bir sözüyle savaşı başlatıp kesebiliyorsa, böyle bir gücü varsa, bu şiddeti sona erdirmek için kiminle konuşmak lazım? Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin? Dünyanın birçok ülkesinde yaşanan farklı çatışma deneyimleri ve de çatışma çözümü teorisinin kabul ettiği bir tanım vardır: muhataplık tanımı. Bir çatışmanın çözümünü kim ile muhatap olarak çözersin? Bu aslında tanımlanmış bir şeydir ve dünyanın çeşitli yerlerinde etnik temelli, mezhep temelli, kimlik temelli çatışma ortamlarında defalarca denenmiş, sınanmıştır. Bir çatışmanın çözümü, muhatabı, esas aktörler adına karar verebilme yeteneğine sahip temsilcilerdir. Bir çatışmayı kim çözebiliyorsa, kim durdurabiliyorsa, muhatap odur. 
 
Bu sürecin sağlıklı yürütebilmesi için Abdullah Öcalan’la muhakkak görüşülmesi gerekiyor. Çünkü çatışmayı bitirecek olan muhatap kendisidir. O olduğunu zaten 27 Şubat'ta yaptığı açıklama ile sonra Mayıs ayında örgütünün yaptığı açıklama da var. Eğer bir savaşı kesme gücünü elinde bulunduruyorsa, biz bu süreci, terörü ortaya çıkaran sebepleri de, çözüm yollarını da bizzat muhatabıyla görüşerek çözebiliriz. Bunu devlet görüşüyor. Güvenlik bürokrasisi görüşüyor. DEM Partili milletvekilleri gidip görüşüyor. Oysa ki bunu kendine güvenen bir devlet, korkmayan bir devlet, sorunları gerçekten çözme iradesine bir sahip olan bir devlet bunu doğrudan muhatabıyla görüşebilmelidir.
 
Partiniz nasıl düşünüyor?
 
Biz tabii AK Parti’nin ne dediğini çok merak ediyoruz. Asıl muhatap olarak AK Parti, bugüne kadar bu konuda bir şey söylemedi. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yürümüş bütün bu süreçleri bilimsel olarak takip etmiş bir milletvekiliyim.
 
AKP ‘Evet’ derse CHP de ‘Evet’ der mi? CHP kendini AKP’ye göre mi konumlandırıyor?
 
Komisyon kendi kararını alacaktır. Komisyon kendi kararını kendi çoğunluğuyla kendi müzakeresiyle alacaktır. Sorunun muhatabı da kendi dinamiği içerisinde bellidir.
 
Sizce komisyonda bu karar çıkacak mı?
 
Bunu birinin yapması gerekiyor. Eğer Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu süreci kendi çatısı altında şeffaf bir şekilde yürütecekse, tartışmaları da şeffaf bir biçimde gerçekleştirmeli.
 
Bir de meselenin yasal boyutu var. Sizin görüşünüz nedir bu konuda?
 
Örgüt, bugün itibariyle münfesih durumdadır. Kendini feshetmiştir. Fakat kendini fesheden örgütle iltisaklı, irtibatlı yargılanan yüzlerce, binlerce insan vardır. Örgüt üyesi olarak yargılanan binlerce insan vardır. Aranan insanlar vardır. Eline silah almış olanlar vardır. Almamış olanlar vardır. Tek bir gün bile şiddete bulaşmamış olmasına rağmen örgüt üyesi olarak yargılanan insanlar var. Hapiste insanlar vardır. Sürgünde insanlar vardır. Bunların akıbetinin ne olacağı bir yasal düzenlemeyle belirlenmesi gerekir. Bu yargılamalar hakkında durma kararı mı verilecek, düşme kararı mı verilecek? Kimler hakkında nasıl bir hukuki müeyyide uygulanacak? Bu ayrımlar nereye göre yapılacak? Yönetici kadronun durumu ne olacak? Bir örgütü tasfiye ediyorsanız ve 50 yıl boyunca bu örgüt bir yasal takibata maruz kalmışsa, bu yasal takibatlar ortada kalacak hâli yok. Bunlara bir çözüm bulmak lazım. 
 
Bakın, 1980 yılını baz aldım. O günden bugüne 1 milyonun üstünde insan örgüt üyeliği ile suçlanmış. Bugün için devam eden binlerce dava var. Elbette ki bu aynı zamanda bir hukuki sorunsal. Bu hukuki sorunu çözmek için yasa çıkarmaktan daha tabii ne olabilir? Hiç yasa çıkarmadan yüz binlerce insanın akıbetini nasıl belirleyeceğiz? Elbette ki bir yasanın çıkması lazım.
 
Sadece bu konularla ilgili yasa hazırlanması ve devreye girmesi çözüm için yeterli olur mu?
 
Elbette ki, yani örgütün fesih durumuna gelmesi ile ilgili çıkarılacak yasalar farklıdır. Kürt sorununun ortaya çıkmasına sebep olan nedenleri çözmek için çıkarılacak yasalar farklıdır. Bu tek başına yeterli olmayacaktır. Fakat en önce bunun yapılması gerekir.
 
Peki devlet bu konuda sizce nerede duruyor? 
 
Sizin çözüm iradeniz aynı zamanda adım atmayı da gerektirir. Bugüne kadar çok önemli işler de yapıldı. Hiç hayal edilmeyecek sözler söylendi. Hiç kimsenin duymayı ummadığı insanlardan ummadık sözler duyduk. Bu nedenle bugüne kadar yapılanları küçümsememek lazım. Komisyon da çok önemli işler yapmıştır, çok önemli bir görev yerine getirmiştir. Fakat elbette bunun nihayete ermesi için ete kemiğe bürünmesi gerekir. Yavaş yavaş o döneme de yaklaşıyoruz gibi düşünüyorum; umuyorum.
 
CHP tabanı bu sürece ne şekilde yaklaşıyor?
 
CHP tabanı Türkiye'nin demokratikleşmesini, huzurunu, adil bir ülke olarak yönetilmesini istemiştir. Bütün Cumhuriyet Halk Partililer bunu böyle ister."
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

18:36 Devrimci Parti kuruluşunun 10'uncu yılını kutlandı
18:29 Riha'da iş cinayeti: 2 çocuk yaşamını yitirdi
17:54 Kayyımın kapattığı Şamiran Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
17:36 TJA, 25 Kasım startını Kadifekale'de verdi
17:24 Kadınlar barış için buluştu: Öcalan'ın özgürlüğünü istiyoruz
17:15 Colemêrg-Wan Karayolunda kaza
17:12 Qamişlo'da Abdullah Öcalan için yürüyüş düzenlenecek
16:48 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadının özgür olmadığı bir toplum demokratik olamaz YENİLENDİ
16:37 Mûş'ta kar yağışı: 14 köy yolu ulaşıma kapandı
16:34 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası başladı
16:10 Yaşamını yitiren 5 HPG’li için anma
15:48 Kadınlardan fuhuş ve uyuşturucuya karşı mücadele çağrısı
15:30 YPG'li Yıldız'ın taziyesine kitlesel ziyaret
14:47 Beton dökümü sırasında inşaat çöktü: 2 işçi yaşamını yitirdi
14:24 TJA’dan Dîlok’ta ‘şiddetle mücadele’ atölyesi
14:16 Silêmanî’de 25 Kasım’ın startı verildi
14:08 Wan'da Rojin Kabaiş Ormanı oluşturuldu
14:00 Tülay Hatimoğulları: Ey iktidar Dêrsim'den elini çek YENİLENDİ
13:57 Dêrsim’de miting öncesi kitlesel yürüyüş
13:39 Demirtaş: Eşit ve adil geleceği birlikte kuracağız
13:24 15 yaşındaki çocuktan 3 gündür haber alınamıyor
13:23 11’inci Yargı Paketi’nin bu hafta Meclis’e sunulması bekleniyor
12:47 Şule Çet'in faillerinden Berk Akand tahliye edildi
12:43 Saadet Partisi Grup Başkanı Kaya: Süreçten umutluyuz ama AKP yeteri katkı sunmuyor
12:17 OECD'nin sağlık raporunda Türkiye sonuncu
11:20 Jin dergi 'Dêrsim Katliamı'nı kapağına taşıdı
11:07 Riha’da işkence edilen çocuk ağır yaralandı
09:42 İki başarı hikayesi
09:35 25 Kasım Kadın Platformu: Taksim'e isyana çağırıyoruz
09:26 AKP’nin 23 yıllık 'suç' kaydı: En az 8 bin 33 kadın katledildi
09:23 Tutsak yakını: Devletin maskesi zindanlarda düşüyor
09:18 'Komisyon İmralı'ya gitmeli, kapılar ardına kadar açılmalı'
09:17 Engelli raporuna rağmen bir bırakıp bir tutukluyorlar
09:15 Wanlı yurttaşlar: Asgari ücret 50 bin TL olmalı
09:05 Metro inşaatındaki göçükte 1 işçi yaşamını yitirdi
09:04 Elektriğe gizli zam: 900 TL gelen fatura bin 900 TL olacak
09:00 16 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:09 Meteoroloji’den Colemêrg, Şirnex ve Wan için sarı kodlu uyarı
15/11/2025
22:11 Ege Denizi'nde deprem
22:05 Kabataş'ta metro inşaatında iskele çöktü
21:45 Zehirlenip yaşamını yitiren ailenin kaldığı otel boşaltıldı
21:39 Tiktok’tan Seyîd Rıza anmasına sansür
21:18 Tuncer Bakırhan: Komisyon derhal İmralı’ya gitmeli
20:59 Hayvansever kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
20:54 Rojin Kabaiş eylemine ‘uyarı’ cezası
20:19 Brezilya’da binler iklim adaleti için yürüdü
20:07 Seyid Rıza ağıtlarla anıldı
19:55 MAF-DAD kongresinde süreç tartışıldı
19:17 Erzirom ve Xana Axpar’da kadın buluşması
19:07 Anne ve iki çocuğunun ölümüne dair gözaltı sayısı arttı
18:02 Dîlok’ta iş cinayetleri protesto edildi
17:58 Adalet Nöbeti'nde taciz failinin duruşmasına çağrı
17:46 EGEÇEP’ten ortak mücadele çağrısı
17:45 EHP: Asgari ücret 65 bin TL olmalı
17:40 Yazar-ressam Hüseyin Özsoy, Wan’da okurlarıyla buluştu
17:35 Mêrdîn’de taziye evine saldırı
17:33 Seyîd Riza ve arkadaşları için klip: Cigêram
17:30 DADER konferansı: Devlet adım atsın
17:24 ‘Barış ve özgürlükte ısrar ediyoruz’ buluşmasına çağrı
17:23 Barış gazeteciliği paneli: Militarist habercilik dili toplumda düşmanlık yaratır
17:18 Gazeteci Aykol'un tedavisi devam ediyor
17:13 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Demokratikleşme olmadan barış olmaz
17:11 Êlih’te taziyelere kitlesel ziyaret
17:02 Kadınlar alanlarda: Şiddetsiz yaşamı birlikte kuracağız
17:01 'Zindandaki Kadınların Öyküleri' okurlarla buluştu
16:49 57 bin ağacın kesileceği rant projesi yargıya taşındı
16:35 Dêrsim’deki doğa mitingine katılım çağrısı: Sesimize ses verin
16:14 Demokratik Birlik İnisiyatifi: Sürecin öncüsü olacağız
16:07 Seyîd Rıza ve yol arkadaşları birçok kentte anıldı
15:55 İzmir Bağımlılıkla Mücadele Platformu kuruluşunu ilan etti
15:51 Takas Pazarı’na yoğun ilgi
15:17 ‘Muhlise Karagüzel ve Kavak’ı derhal serbest bırakın’
14:33 Koğuş değiştirmek isteyen tutsak darp edildi
14:28 COP 30 tepkisi: Ekolojik yıkım derinleşiyor
14:04 Mêrdîn kısa süreli yağışta göle döndü
13:56 İHD 22'nci Genel Kurulu başladı: Devletin Kürt meselesindeki güvenlikçi politikası değişmedi
13:51 Kayıplar için beş kentte adalet talebi
12:56 Cumartesi Anneleri Nazım Gülmez için adalet istedi
12:28 Dêrsim’de Seyit Rıza anması: Mezar yerlerini açıklayın
12:18 Sındırgı’da art arda depremler
10:37 CHP Milletvekili Akgün Alp: Devlet, Abdullah Öcalan ile görüşüyorsa Komisyon neden görüşmesin?
10:28 İşçi servisi devrildi: 14 yaralı
10:14 Nizamettin Kabaiş: Tehditlere rağmen mücadelemiz sürecek
09:24 Dilovası’nda yaşamını yitiren işçi sayısı 7'ye yükseldi
09:23 HDP binalarına saldırı dosyası 10 yıldır neden kapalı tutuluyor?
09:22 Dêrsim'de yüzlerce toplu mezar var: Yüzleşme çağrısı
09:11 Ruhsatsız fabrika yangından sonra mühürlendi!
09:08 Dilan Mızrak: Devlet sürecin hukuki zeminini bir an önce oluşturmalı
09:07 Kültürel hafıza yok oluyor, Ermeni evleri bir bir çöküyor
09:06 Bataklığa sürüklenenler anlatıyor: Ayağım tekerlek olmuş, tamir etmeye çalışıyordum
09:05 Çöken bina, patlayan depo: İhmalin getirdiği ölümlere karşı mücadele edeceğiz
09:04 Selamet Yeşilmen’in failleri 10 yıldır bulunmadı: Adalet bekliyoruz
09:03 Soğuk havalar cep yakıyor
09:03 'Halk ve inançlar arasında problem yok; sorun kanun ve yasalardır'
09:02 'Barışa katkı için Seyîd Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın'
09:01 Devlet merkezli uygarlık sistemin yok edici düzeni: Kastik katil
09:00 15 KASIM 2025 GÜNDEMİ
08:59 Amed'de yollar göle döndü
08:22 Kürdistan kentleri için kuvvetli yağış uyarısı
14/11/2025
23:56 Yeni kurulan TELE2’nin haberine erişim engeli
23:42 Licê'nin Qelesi mezrasında ev baskını
23:19 Şam'da art arda patlamalar meydana geldi
22:50 Gençlerden Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için meşaleli yürüyüş
22:43 DEM Parti eski il eşbaşkanına 13 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
22:36 Mêrdîn'de fırtınada motosikleti devrilen kurye yaralandı
22:10 Rahman A. boşanma aşamasında olduğu kadını katletti
21:36 Kürdistan kentlerine ayrılan kültür ve turizm bütçesi yüzde 5'in altında
21:23 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê girişlerindeki kontrol noktaları kaldırıldı
21:20 Sabahat Tuncel: Barış bizim için bir tercih değil zorunluluktur
20:46 İstanbul'da Rojin Kabaiş için eylem
20:35 Êlih'te iş cinayeti
19:46 Gülhan'ı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
19:19 ‘Aç kalalım ama kültürsüz kalmayalım’
18:37 İşçiler 107 gündür eylemde: Taleplerimiz karşılansın
18:24 CHP'den İBB iddianamesine ilişkin HSK'ye başvuru
18:18 DEM Partili Oluç: Eli kulağındadır, kayyım rejiminin sonuna geliniyor
18:08 Riha’da toz taşınımı etkili oldu
18:02 HPG’li İş, kitlesel bir şekilde toprağa verildi
17:32 25 Kasım eylemleri: Dayanışmayla karanlığı yeneceğiz
17:06 Çetin'in taziyesine 'şehit namirin' sloganıyla ziyaret
17:01 Vince çıkan işçilerin eylemi kazanımla sonuçlandı
16:42 DEM Parti Kadın Meclisi direnişteki kadınları ziyaret etti
16:41 DEM Parti Turizm Bakanlığından Kürtçe ve diğer dilleri teşvik edilmesini istedi
15:52 Dilek İmamoğlu: Adalet yara alırsa umut yeşermez
15:19 İHD: 6 bin 94 kişinin yaşam hakkı ihlal edildi
15:00 Bireysel silahlanma protestosu
14:07 Silahlı saldırıda 4 kişiyi yaralayan korucular serbest bırakıldı
13:54 LeMan davasında Pehlevan hakkında tahliye kararı
13:09 KESK'li kadınlar 25 Kasım programını açıkladı: Barış talebinde ısrarcıyız
12:26 MB anketine göre enflasyon beklentisi yükseldi
11:45 Çakıroğlu: Cumhuriyetin 2'nci yüzyılının kurucularından biri Abdullah Öcalan olacak
11:31 Tanrıkulu: Güven artırıcı adımlar atılmalı
Ekmen: Toplumun desteği süreç için önemli
11:13 AB Türkiye Delegasyonu Amed Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti
11:09 Sürecin etkili öncülere ihtiyacı var
10:55 Seyîd Rıza'nın mezar yeri açıklansın: Gidersem gözüm açık kalacak
10:51 Bakırhan: Süreçte belediyelere büyük sorumluluk ve görev düşüyor
09:58 92 yaşındaki tutsak annesi: Ölmeden oğlumu görebilecek miyim?
09:44 Erzincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ‘suça göre’ muamele!
09:43 'Katliama işveren yer hazırlıyor, devlet göz yumuyor'
09:41 Prof. Dr. Nilgün Toker: Süreç hukuki güvence altına alınmalı
09:39 Barış Anneleri'nden komisyona çağrı: Komisyon önderliğimizle görüşsün
09:33 Wan'da Mısır Çarşısı metruk bir yapıya dönüştü
09:31 ÖHD’li Güneş: 'Umut hakkı’nın uygulanmaması demokratikleşmeye dirençtir
09:30 Her okulun kapısındalar: Çocuklar ve kadınlar 'özel' hedef
09:11 MARSU daire başkanı hakkında ‘taciz ve mobing’ten suç duyurusu
09:09 'Ölümlerin önüne geçmek için acil gündem hasta tutsaklar olmalı'
09:07 Engellenen röportajın 4. bölümü: Devleti demokratikleştirmek lazım
09:00 14 KASIM 2025 GÜNDEMİ
13/11/2025
23:46 Süveyda’da çatışmalar şiddetleniyor
23:37 DEM Partili Uysal: Gençlerin soluyacağı temiz hava kalmadı