MERSİN/İZMİR – Mersin ve İzmir'de yapılan İnsan Hakları Haftası etkinliklerinde tutsakların durumuna dikkat çekilerek, "S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın" çağrısı yapıldı.
Mersin Barosu, Mersin Tabip Odası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen “İnsan onuru boyutuyla kuyu tipi hapishaneler” başlıklı panel düzenlendi. Mersin Barosu Konferans Salonu’nda yapılan panelin moderatörlüğünü Avukat Ezgi Özkan üstlenirken, panele İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eşbaşkanı Gazi İnci, Avukat Ufuk Can Mahanoğlu ve Uzman Doktor Oğuzhan Doğan konuşmacı olarak katıldı.
Ezgi Özkan, cezaevlerini mesleki anlamda yakından takip eden bir avukat olarak koşulların insanoğluna yakışmayacak derecede kötü olduğunu söyledi. Ezgi Özkan, “Mersin cezaevinde tutsaklar üç vardiyalı şekilde, üç tutsak bir ranzada yatıyor” dedi. Ardından söz alan Ufuk Can Mahanoğlu, “Hapishanelere ilişkin uluslararası hukuk standartları”na dair sunum yaptı. Mahanoğlu, yaptığı sunumda Türkiye’nin uluslararası mahkemelere taraf olduğunu ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri nedeniyle birçok kez mahkum edildiğini belirtti.
‘KUYU TİPİ CEZAEVLERİNİN AMACI İNSANSIZLAŞTIRMADIR’
“Kuyu tipi” cezaevlerine ilişkin sunum yapan İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Gazi İnci, cezaevlerinin tarihçesine değinerek, “Özellikle 80 darbesiyle E tipi cezaevi, 98’de F tipi ismi çıktı ve 99’da bu resmileşti. 2015 yılında yüksek güvenlikli cezaevleri başladı, 2021’de ise S ve Y tipi cezaevleri açıldı ve bu sayı her geçen gün artıyor” dedi. Kuyu tipi cezaevlerinin temel amacının cezaevinde bulunan tutsağı tamamen insansızlaştırma politikası olduğunu söyleyen İnci, “Bu paneli cezaevlerinde bir farkındalık yaratmak için yaptık. Bundan sonra cezaevlerine yönelik hassasiyetlerin biraz daha artacağını umuyoruz” şeklinde konuştu.
Son olarak konuşan Uzm. Dr. Oğuzhan Doğan ise “Boşlukta Yaşam” başlıklı sunum yaptı. Doğan, cezaevlerinin ve özellikle S ve Y tipi cezaevlerinin insan sağlığı üzerinde fiziki, duygusal ve derin etkiler bıraktığını ifade etti.
İZMİR
İHD İzmir Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) İzmir Temsilciliği, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdikten sonra yürüyüş düzenleyerek denize karanfil bıraktı. "İnsan haklarıyla insandır" pankartının açıldığı açıklamada, "İş cinayetlerine hayır", "Eşit yurttaşlık istiyoruz", "Barış hemen şimdi" dövizleri taşındı. Çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisinin katıldığı eylemde basın açıklamasını İHD İzmir Şube Eşbaşkanı Zilan Gümüş yaptı.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzenin hala kurulamadığını ifade eden Zilan Gümüş, “Özellikle devletlerin demokrasi ve hukuk taahhüdünden giderek uzaklaşmaları, başta Evrensel Bildirge olmak üzere uluslararası insan hakları sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmaları, insanlığın en önemli kazanımlarından birisi olan insan haklarının hem bir referans sistemi hem de bir denetim mekanizması olarak zayıflamasına, küresel insan hakları rejiminin ağır bir kriz içine girmesine yol açmıştır” dedi.
'S VE Y TİPİ CEZAEVLERİ KAPATILSIN'
Cezaevlerinin, devletlerin insan haklarına yönelik saygısının dolayımsız göstergesi olduğunu ifade eden Zilan Gümüş, “Hapishanelerde bulunan yaklaşık 4.000’i aşkın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsünün bir gün salıverilme ihtimalinin, yani umut hakkının olmaması insan onuruna aykırı bir durumdur. İmralı Hapishanesi başta olmak üzere hapishaneler de uygulanan izolasyon, tecrit uygulamaları çözülemeyen kronik bir soruna dönüşmüştür. Kamuoyu tarafından ‘kuyu tipi hapishaneler’ olarak adlandırılan Yüksek Güvenlikli, S ve Y Tipi hapishaneler derhal kapatılmalıdır” diye belirtti.
YÜRÜYÜŞ YAPILDI
Açıklamanın ardından kitle, denize karanfil bırakmak için yürüyüşe geçti. Yürüyüşte sık sık "Jin, jiyan, azadî", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganları atan kitle denize karanfil bıraktı. Yürüyüşün ardından insan Hakları Savunucusu Hüsnü Öndül'ü ölüm yıldönümü nedeniyle anmak için düzenlenen söyleşiye geçildi. Fransız Kültür Merkezi'nde düzenlenen söyleşide, konuşmacı olarak Günseli Kaya, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal ve Necla Şengül yer aldı. Söyleşi, Öndül için hazırlanan sinevizyon gösterimi ile özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından başladı.
'HÜSNÜ ÖNDÜL İYİ BİR YOLDAŞTI'
Söyleşide konuşan Günseli Kaya, Öndül'ün insan hakları savunuculuğu alanına bilgisini, katkısını sunmak için çabaladığını belirtti. Öndül'den kısaca bahseden Günseli Kaya, insan hakları mücadelesinde yollarının kesiştiğini söyledi. Ardından konuşan Birdal ise İHD'yi Öndül'le birlikte kurduklarını söyleyerek, "Hüsnü Öndül iyi bir arkadaştı, yoldaştı. Zaten onun devrimci, sosyalist kimliği insan haklarının temelini oluşturuyordu. İnsan hakları mücadelesi bir hukuk mücadelesi. Bizim en büyük şansımız böyle bir devrimci arkadaşla yolculuğa çıkmamız. İnsan Hakları Derneği hepimizim eviydi" dedi.
Son olarak konuşan Necla Şengül de Öndül'le birlikte uzun yıllar mücadele ettiklerini ifade ederek, Öndül'le Osman Baydemir aracılığıyla tanıştığını dile getirdi.
